7 Haziran 2012 Perşembe

Ferrari'nin Ütopyası

Kırmızı ağırlıklı bir yazı olacak..
Ferrari'nin ütopyasına yani 2.pilot politikasını üzerine kafa yormuşluğum az değildir. Çıkış noktam ise F. Massa oldu. Massa'nın özellikle 2011'den itibaren yaşadıklarıyla şekillenen bu düşünceyi Ferrari'nin 2. pilot politikasının günümüz Formula 1'inde ütopyaya benzetmeye başladım. Şimdi geriye salalım, 2006'ya Schumacher - Massa ikilisine.

Aslında 99'a saradabiliriz kasedi, ne alaka diyeceksiniz. 99'un son yarışında M.Hakkinen'in şampiyonluğu için yarışı kazanması gerekiyordu ve yarışa ikinci sıradan başlıyordu, İngiltere'de kaza yaparak birçok yarışı ve şampiyonluk şansını kaçırmış Schumi'nin arkasında. Startta zorlanmadan Schumi'yi geçmiş ve yarışı kazanarak şampiyon olmuştu, Irvine da üçüncü olarak şampiyonluğu iki puanla kaybediyordu (İkinciliği bir anlam ifade etmiyordu Hakkinen'in kazanmasıyla). O zaman NTV'de yarışı anlatan Okay Karacan ilginç şekilde Schumi'nin yıllar sonra bu yarışla ilgili yapacağı itiraflar olabileceğini söyleyip durmuştu (yoksa bir iki kere mi söyledi, tam hatırlamıyorum). Açıkçası konumuzla direkt bir alakası yok ama aklıma gelmişken yazayım dedim, F1'de yok yoktur. Kimseyi zan altında bırakmak istemem, zaten F1 dünyasının beni ipleyeceğini de zannetmiyorum. Demek istediğim klişelerle zaman kaybetmeyelim -öyle demek istememiştim cart curt- blog yazısı yazıyoruz, köşe yazısı falan değil.

Massa İstanbulpark'da ilk galibiyetini omuzlarda kutluyor.

2006'da ise Kırmızılarda tam 7 şampiyonlu M.Schumacher ve çiçeği burnunda bir Ferrarili F. Massa vardı. İşte bu pilotlar Ferrari'nin ütopyasını gerçekleştirebilecek ikiliydi. M. Schumacher hızlı aracıyla en önde, Massa ise hem onu zorlayamayacak ama ardından gelen takımın hızlı isimden de hızlı olabilecek kapasitede bir pilottu. Çok çok ince bir denge. McLaren'in Kimi'yi 2005 yılında şampiyon yapamamasında mekanik arızalarının yanında Montoya'nın bu rolü yerine getirememesinin de etkisi vardı (Zaten Montoya da o tarz pilot değil). Türkiye'deki ilk yarışın sonlarında Montoya 2. giderken son turlarda yerini Alonso'ya yerini kaptırması McLaren taraftarlarına 'Biz neyle uğraşıyoruz arkadaş' tepkisi verdirtmiş muhtemelen. İtalyanlara dönersek, 2006 yılında Schumacher'in 26 puandan geri dönüşünde Massa'nın da katkısı önemliydi.

                                                           1999 Japonya GP Startı

2006 yılındaki bu uyumun önemli bir sebebi belki de M. Schumacher'in kariyerinin sonunda olmasıydı. Kim gelirse gelsin Ferrari'de Schumacher'in yerini tartışamazdı yani biri Ferrari'ye geldiğinde ikinci pilot görevini de bir nevi kabul etmiş oluyordu.-Benim şu kısa spor tarihimde en çekindiğim rakiplerdi; Schumacher'li Ferrari ve Del Bosquet'li Real Madrid, aman Allah'ım- Massa ilk sezonunda fena bir iş çıkarmamış, Türkiye ve Brezilya'daki pol ve galibiyetleri gelecek için iyi işaretler olarak okundu. 2007'de ise genelikle Kimi ile başabaş bir iş çıkarmış fakat sonunu getirememiştir. F1'deki en büyük yanılgılardan biridir Massa'nın Kimi'nin yanında ikinci pilot görülmesi özellikle de Massa'nın 2008 performansını Kimi'nin kötülüğüne bağlamakla. 2007 yılında İtalya'ya kadar yani 17 yarışın 12'si bittiğinde Massa Raikkonen'den 1 puan öndeydi. İlk 4 pilotun da 3'er galibiyeti vardı, Massa'nın şu an gridin en yetenekli üç pilotu olarak düşünülen pilotlarına karşılık iyi bir performans çıkardığını görüyoruz. İtalya'da Massa'ya yarış dışı kalmış internetten öğrendiğim kadarıyla ve Ferrari'nin McLaren'in ultra istikrarlı iki pilotuna karşı tek bir pilota odaklanması gerekiyordu artık çünkü 10 puanın üzerinde gerideydiler. Son yarışta herhangi bir McLaren'in Ferrari'lerin arasına dalması şampiyonluk için yeteceğini hesaba katarsak da Massa'nın çok hassas bir iş çıkardığını görebiliriz. Bu kısa 2007 analizi de Schumacher - Massa dengesinin ne kadar ince olduğunu gösteriyor.
2010 Hockenheim sonrası gerginliği yakalayan çok iyi kare.

2010'a gelindiğinde ise Ferrari 'böyle ikililer bize yaramıyor arkadaş' deyip Alonso'yu takıma lider olarak getirdiler. Massa da taa o zaman biliyordu ki Alonso bu takımın asıl pilotu olacağını. 2010'da da Hockenheim'a kadar Massa Alonso'ya kıyasla fena bir iş çıkartmadı ve yine Ferrari'nin bir seçim yapması gerekiyordu ve doğal olarak puan olarak öndeki Alonso'yu seçtiler. Hızlanan ve form tutan Alonso ve Ferrari tam şampiyonluk yarışına girmişken Alonso'nun Belçika'daki kazası o seneki şanslarını bitirecekken Ferrari'nin kendi evindeki yarış çok önem kazandı. Ferrari cumartesi 1-3 yaparak hızını gösterdi fakat Button'un iyi kalkıp liderliği aldığı startta Alonso yavaş kalmıştı, bundan yararlanmak isteyen Massa -bence- takım emirlerine hiçe sayarak Alonso'yu geçmeye çalıştı ama takım arkadaşıyla çekişirken boşluktan yararlanmak isteyen Hamilton'un süspansiyonun kırarak ilk turda yarış dışı kalmasına neden olarak istemeyerek de olsa Alonso'ya yardım etmiş oldu. Zira Hamilton'un yarış dışı kalmadığı bir durumda işler çok fena karışabilir Ferrari'nin mükemmel hafta sonunu mahvedebilirdi McLaren. Kazaya tabii ki Lewis'in kamerasından bakmıyoruz, tamamen Massa'nın aracının üzerindeki kameradayız, çünkü diğer kameralar diğer konular demek. Monza 2010 startını izlemeye çok uğraşsam da bulamadım nette belki de ben çok dramatik hatırlamak istiyorum olayı, ne olursa olsun Hamilton'un o kazası şampiyona belirleyen önemli olaylardan oldu. Diyeceğim şudur ki, Alonso 2010'da şampiyonluğu kazanmasa da artıkın Ferrari'de Schumi'den sonra aradığımız pilotu bulduk havası vardı.

2011 İspanya Gp'si öncesi uzatılan Alonso'nun sözleşmesiyle beraber Alonso ve Ferrari mutlu bir evliliğe doğru ilerlerken Massa'nın durumu da her geçen gün kötüye gitmeye başladı. Tekrar belirtmek isterim ki yazıdaki 'adamımız' Massa, ona odaklanıyoruz ve Ferrari'nin ikinci pilot uygulamasına. Massa ve Ferrari'nin yakın görünen ayrılıklarından sonra 'Ferrari ne yapacak ?' sorusu artık herkesin tahmin yürüttüğü bir oyuna döndü. Massa'nın koltuğuna yazılmayan bir pilot kalmadı sanırsam. Önceden yazılan Kubica, Rosberg veya Button gibi pilotlar bana çok gerçekçi gelmedi, bunların hiçbiri ikinci pilotluğu kabul edecek pilotlar değil kesinlikle. Bunu niye diyorum, Ferrari Alonso ile yaptığı uzun sözleşmeyle ikinci bir Schumacher benzeri yapılandırmaya gideceğini açıkça belli etti. Takımda lider pilot artık Alonso, bunu tartışmak yersiz. O zaman takıma kim gelebilir ? Yine Schumacher - Massa dengesine benzer bir ikiliyi bu sefer Alonso ile yapmak zorundalar. Yine Schumacher gibi takımda konu tartışılmayacak bir Alonso var fakat Alonso'nun Massa'sı kim olacak ? Perez de Massa'nın Ferrari'ye gelmeden önceki halini andırmıyor değil. Schumacher'in Massa'sına karşılık Alonso'nun Perez'i.

Perez'in geldiğini varsayalım, yine Ferrari'nin ikinci pilot uygulaması ütopik gözüküyor. Ferrari en hızlı aracı yaptığında bile Alonso'nun polü aldığını düşünelim, Perez'in diğer takımları arkada tutabileceğine güvenmek zor olsa gerek. Üstelik hem gridde bu kadar iyi pilot hem de tek turda ekstra hızlı olan Hamilton-Vettel-Raikkonen üçlüsü varken. Her şeyden önemlisi kardeşim sen ikinci pilotsun demek o pilotun güveninin sarsılmasına, iddiasız bir pilot olmasına yol açarken olduğundan çok daha yavaş hale gelebiliyor. Ben başından beri Massa'daki asıl sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Bu saatten sonra iflah olmaz bir noktada bu ilişki, Massa'nın artık Ferrari sonrasını düşünmesini gerekiyor galiba, iyi bir koltuk arayışına girmeli.

Ferrari'nin bu ikinci pilot uygulamasına gün gelip son vereceğini inanıyorum ya da öyle bir fantezi kuruyorum. Bunun da Alonso - Vettel ikilisiyle olacağını düşünüyorum, en azından Ferrari'nin 2016'dan sonra Alonso'yu düşünmediğini farz edersek Alonso'nun son bir iki yılında bu iki pilotun aynı takımda kapışmasını izlettirmeleri çekişmeli ve eğlenceli olabilir. Gerçi takımların seneye hangi seride yarışacağının bile garanti olmadığı bu yarış dünyasında takımlarının hiçbirinin 2016 gibi uzak bir tarihi düşündüklerini zannetmiyorum. Sadece Ferrari'nin lider pilot politikasından vazgeçmeyip, şu an buna Alonso'dan sonra en uygun pilot gibi gözüken Vettel'le devam edeceklerini tahmin edebiliyoruz sadece.

Yine Massa yine Hockenheim yine takım emirleri...

Ferrari dedik ama F1'de her takım az veya çok takım emirlerini uygulamışlığı vardır. Ferrari'nin  hem çok popüler olması hem de takım emirlerini daha belirgin uygulaması onları bu konu açıldığında ilk akla gelen takım olmasına neden oldu. Basının da bu konu çok sevmesi, F1'de takım içi rekabeti farklı bir boyuta taşıdı. Her takımın 2 pilot yarıştırmasıyla bu F1'e özel gerginlik spora önemli ekmek getiriyor. Aslında çok sıkıcı bir sezon olan 2007'yi herkes Alonso-Hamilton rekabetiyle hatırlıyor ve hatırlayacak. Muhtemelen 1988 de sıkıcı bir sezondu ama Prost-Senna rekabeti her şeyden önemli hale gelmişti. Bu konuda bir lafım da Red Bull'a, takım emirlerinde en şeffaf olması gereken takım, isim ve sporda bulunmalarının nedeni itibariyle. Özellikle 2011'de 75 puan öndeki Vettel'in 3 puan kaybedecek diye Webber'i uyarmaları olayın geldiği kötü noktayı net bir şekilde sunuyor. F1 camiasında da 1 ve 2. pilot uygulaması yapmayan takımların şampiyon olamayacağı yönünde bir genel kanı var, üstelik bunu eski pilotların söylemesi çok sinir bozucu. 2007'de herkes Alonso ve Hamilton'un birbirini yediğinden bahseder, doğrudur bir bakıma, insanlar bu popüler konuyu severler ve her iki pilotun da bu nedenden şampiyonluğu kaybettiği düşüncesine inanır ve  biraz da buna sığınır. Oysaki 3 yarış kala Hamilton ve Alonso Raikkonen'den 13 ve 11 puan öndelerdi. Alonso'nun başını Fuji'deki kazası, Hamilton'un da Çin'de kum havuzuna saplanması yaktı. Bunlar olmasa yine ikisinden biri şampiyon olacaktı, yine RBR 2010'da takım emri uygulasa şampiyonluğu kaybedebilirdi.

F1 dünyası biraz da Türkiye gündemine benziyor. Klişe laflar, yüzeysel tartışmalar. Olayların perde arkasında inebilen yorumcu sayısı oldukça az, biz taraftarlar onların ağzından çıkacak lafları canı gönülden dinlerken onlar klişe laflarla geçiştiriyorlar olayı. Galiba daha çok eski pilotlara kızgınlığım, en basitinden Schumacher'in bu sene daha iyi olduğunu herkes görüyor, eskiden bıraksın diyenler, şimdi devam etsin diyor. Bu lafları bizim berber F1 izlese o da eder, gerçi izlemese de eder, konumuz bu değil. Takım emirlerinden buraya nasıl geldik hiçbir fikrim yok lakin yarışlar arası böyle konuları yazmak daha rahat ve eğlenceli oluyor. F1'de bu gerginlik her zaman olacak ve takım arkadaşları hiçbir zaman arkadaş olamayacaklar, takım emirleri de sporun ruhuna zarar vermeye devam edecek yapılması  mantıklı olsun veya olmasın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder