27 Eylül 2010 Pazartesi

Singapur Gp, Başlangıç

Hep bir şeyleri beklerim yapmak için ve hiç de istemediğim bir zamanda yapmak zorunda kalırım. niye beklersem hep sanki, oysaki insan bir an önce harekete geçmeli. Bu bloğun ilk yazısı 2010 Singapur Gp'den sonra olmasa daha iyi olabilirdi. Olabilecek en kötü şey oldu, Hamilton yarış dışı kaldı, en önemli rakiplerden Alonso birinci oldu. Alonso ile Ferrari son yarışlarda önemli bir yükselişe geçti. Bir Mclarenci olarak Ferrari ve Alonso'yu sevmiyor olabiliriz ama Mclaren ve bu spora ilgimizi bu sevmemezlik üzerine kurmamalıyız. Bu futbolda da böyle ve bu hatayı son yıllarda sık sık yapıyoruz. Son iki yarıştır Hamilton'un kazalarına gelirsek, aslında ikisi de tam anlamıyla Hamilton'un hatası değildi. Bu sene Petrov ve Vettel'de gördüğümüz türden hatalar değildi en azından. Massa ile sürtünmesinde ise şu ana kadar şikana iki aracın girdiğini çok sık rastladık, avantajlı çizgiyi koruyan araç genellikle yerini korur veya duruma göre yerini kazanırdı. Hamilton da muhtemelen bu iyi oldukları pistte Massa'yı geçip kafayı yarış birinciliğine koymuş olabilir. 2008'de hatırlarsanız yakaladağı momentumla (virajı tam hatırlayamadığımdan yazmadım ) Raikkonen'i geçerek kritik bir hamle yapmıştı. Ama bu sefer lastikler birbirine öyle bir dokundu ki sağ süspansiyon gitti. Eğer viraj çıkışında Hamilton Massa'yı geçip, Mclaren dublesi olsaydı Hamilton'a ne kadar çok övgüler dizileceğini tahmin edebiliriz az çok. Bu tür ince detaylar bazen büyük sonuçlara neden olabiliyor ama aynı futboldaki gibi 3o metreden şut çekip top direkten dönüyorsa kızamazsınız, öndeki aracın durumundan faydalanabiliyorsanız Hamilton'a da kimse dur diyemez sanırım. O yarış dışı kalmasaydı Monza baştan aşağı değişebilirdi. Demek istediğim Vettel'in Belçika'da yaptığı ile Hamilton'un Monza'da yaptığı kesinlikle aynı şey değil. Her yerde olduğu gibi bu işte de yorumlarken kolaycılığa kaçıyoruz. Sözde Singapur Gp'yi yorumlayacaktım ama aklım ister istemez önceden oluşan düşüncelere gitti. Bilinçaltı işte.



Aslında yazacak çok şey var ama yarışa dönelim. Ferrari Red Bull'u ciddi manada yakalamışa benziyor, en azından en iyi ikinci araçlar. Monzaya kadar Hamilton ve Mclaren elindekilerle inanılmaz bir iş çıkardı. Şu an en iyi üçüncü araçlar bazen ikinci oldular ama asla en hızlısa olmadılar. Mclaren'in idari patronu J. Neale Singapur'a uyum sağlayan asıl parçaların asıl verimi Suzuka'da vereceğini, verebileceğini söylemiş. Açıkçası sıralama turlarındaki 3.lük ve 4.lük bizi umutlandırmıştı çünkü Hamilton Alonso'dan 0.180 sn gerideydi. Bu Macaristan'daki 1.2-1.3 snlik Red Bull ve 0.3-0.5 snlik Ferrari farkına göre oldukça iyi bir rakam. Ama bu yarış performansına pek yansımadı. Bu arada ilginçtir ki elimin altında sürekli bir internet bağlantısı olmadığından tur zamanlarını tam inceleyemedim ve yarışı bir kez daha izleyemediğimden Alonso'dan oldukça geri olma durumumuzun incelenmesini sonraya bırakıyorum. Bu sene sıralama turlarındaki farklar yarışlara tam yansımadı. Valencia'da Hamilton Q3'te yaptığı hata ile belki de polü kaçırmış, yarışta pitten sonra Vettel ile aynı tur zamanlarını yapmaya başlamıştı. Silverstone'da 1 snlik fark yarışta Hamilton ile Webber' arasında 0.25-0.30 snidi. Hockenheim ve Macaristan'da ise sıralama turlarındaki fark ile yarıştaki fark aynıydı tabii 1 snlik performans farkı Vettel'in Alonso'yu geçmesine yetmedi ( Burası şu futbolcunun tek golü takımını kurtarmaya yetmedi gibi oldu : ) fakat bu performans farkı Webber'e galibiyeti getirdi. Monza'da ise Mclaren'in yaptığı değişik agresif hamlelerin ne getireceği ise Hamilton'un kazası ile faili meçhullere benzedi.



Singapur'da Vettel ile Alonso'nun aynı temporda gitmesi, Ferrari'nin nasıl bir gelişim gösterdiğinin de kanıtı. Monza'da da gayet iyiydiler, muhtemelen en hızlı araçtılar. Alonso hem Vettel hem Webber'i sıralamalarda geçerek, yarışta da yerini kaybetmeyerek pit duvarıyla beraber çok iyi bir iş çıkardı. Webber'in bu sene bazı yarışlarda olduğu gibi bu cumartesi de yavaş kaldı. (Bazı yarışlarda Vettel çok da zorlanmadan Webber'i geçerek polü almıştı ) Suzuka onlar için son şans olabilir. Çünkü Ferrari-Alonso ikilisi Massa'nın da rüzgarıyla gümbür gümbür geliyor. Webber veya Vettel'in ikisinden biri mutlaka kendileri için yarışı kazanmalılar. Aslında bu yarışta Vettel'in Webber'i geçmesi de Alonso'ya yaradı. Vettel'in Webber'e geçildiği olası bir durumda, puan farkı bir yarış galibiyetinden fazla olacaktı ve Vettel psikolojik olarak iyice zor bir duruma düşeceketi. Şimdi dört ayrış var ve Webber şampiyon olmak istiyorsa kesinlikle Suzuka'yı kazanmalı. Böylelikle hem Vettel'i geçip takım içi savaşı bitirecek hem Alonso'nun rüzgarını kesecek hem Mclaren'i dipsiz bir kuyua atacak, işte bütün bunlar için Suzuka çok çok iyi bir şans. Aksi taktirde yine elimize kağıt kalem alıp hesaplar yapmamız gerekebilir.


Bu ilk yazı da biraz çalakalem biraz da önceden kafamızda olanlarla garip bir yazı oldu. Singapur'u, özellikle Heidfeld'i, Sutil'in Williams'a direnişini ve daha birçok şeye uzunca değinmek istiyorum. Umarım iyi vakit geçirebiliriz.