7 Eylül 2011 Çarşamba

Monza'ya Giderken


Spa'dan sonra bir nevi prestij meselesine dönen İtalya Gp var önümüzde. Özellikle de Ferrari için. Artık gına gelmiş cümle ile başlayalım kafa patlatmalarımıza ; RedBull'a uymayan bir pist burası. İyi ama geçen seneki kadar kötü olacaklar mı burada ? Ferrari'nin özel hazırlandığını biliyoruz, Mercedes'e en çok uyacak pist burası Force India'larla. Mclaren ise tam bir kapalı kutu bence burda. Elimizdeki bilgileri derlemeden önce geçen seneki yaşananları unutmayalım. Mclaren ve Force India'ya uyacak denen pist hiç de öyle olmadı hem Mclaren hem de Force India rakiplerine geçildi diyebiliriz. Tur derecelerine bakarsak Alonso Button'un 0.1 Massa'nın 0.3 Webber'in 0.5 Vettel'in de 0.7 sn önünde polü aldı. Hamilton'u söylemedim çünkü onun aracında F-kanal varken Button'unkinde yoktu. Düzlüklerde işe yarayan bir sistemi en çok düzlüğün olduğu pistte kullanmamak, demek ki kazın öyle değil.

Şimdi 2011'e gelirsek Rbr geçen sene burda rekabetçi değildi, peki bu sene 0.5 sn'lik farkı azaltabilirler mi ? Turun çoğunda açık kalacak olan Drs ile farkı azaltabilirler. Bu düzlük hızı meselesi biraz kafa karıştırıcı çünkü virajları iyi bir momentumla alan veya iyi bir çekişi olan araç düzlükte 3-4 km yavaş kalması çok sorun değil. Zaten Mclaren de buna karar veremedi geçen sene ve sonunda F-Kanalsız Button sıralamalarda Lewis'in önündeyken yarışta Alonso'ya karşı farkı açamasa da virajlardaki üstünlüğüyle yerini çok kolay olmasa da korudu. Üç büyük takım arasında düzlüklerde öne çıkan takım Ferrari. Burda sert frenlemeler olacağı için Kers de önem kazanacak ; burda da az da olsa Mclaren ön planda. Drs konusunda Rbr avantajlı. Yine üç takım arasında bu piste en çok uyan araç F150İtalia. İşte geçen sene de Mclaren'e daha çok uyacak dediğimizde Ferrari öndeydi. Mp4-26 da yavaş virajları seviyor ve çekişi iyi olan bir araç. 2010'da ise RBR6 ve Mp4-25 zır karakterli iken bu sene bu iki takımın aracı yakın karakterli. Bu yüzden bu pist direk Mclaren'e uyacak diyemiyoruz sadece Rbr'ye en uymayan bir pist. Peki ya Mercedes ? Geçen sene Alonso'dan 1.1 Vettel'den de 0.4 sn geride 7.başlamış. İlk altıda sorun yaşayan pilotlara sorun çıkartabilirler. Takım içi mücadeleleri de izlemek ilginç olacak grilerde. Senna Petrov'a karşı ne yapacak ? Sutil'in ilk ona gireceğini tahmin etmekle beraber Di Resta'nın da ilk onda yer bulması gerekiyor takım içi savaşta. Bu mücadelede Sutil bence tecrübesini çok iyi konuşturuyor ve hala onun tartışılmasını hoş bulmuyorum.

Takımların avantajlarını ortaya serdik, bu yarışı şu takım veya pilot kazanır gibi bir iddaamız yok. Tahmin edilmesi çok güç bir yarış bence ki tüm saydıklarım cumartesi gününe yönelik şeyler. Pazar günü çok ihtimalli bir yarış olabilir. Havanın da sıcak olacağını söyleyelim. 25 C civarında olacak. Açıkçası Ferrari için yarış kazanabilecek en iyi ortam. Red Bull ise beklediğinden fazlasını alabilir. Mclaren burda kilit nokta olacaktır, ne yaparlarsa yapsınlar şaşırmam. Mercedes de diğer yarışlara nazaran daha yakın olacağı kesin. İki drs bölgesi, sert lastiklerin performansı da yarışa baya etki yapacak. Hava sıcaklığı Ferrari için iyi ama yine de lastik ısıtmada gerideler. Demem o ki Ferrari gerekli sıcaklığa ulaştırabilir lastikleri ama diğerleri ya daha fazla ısıtırsa ? Bu da onlara daha fazla lastik aşınması getirebilir. İki Drs bölgesi ile bir tane fazla pit yapabilen pilotlar çıkabilir. Düzlüklerdeki azami hızla virajlardaki gereken tutunmayı sağlayacak denge her zamanki gibi burda kilit nokta. Açıkçası bir tahmin yapmak için çok zor bir yarış olacak. Bu yüzden antrenman turlarındaki turlar çok önemli, üzerine Spa'da tam olarak denenemeyen ve buraya yeni getirilen güncellemeler olacak. Q1'deki tabloyu şimdiden çok merak ediyorum ben...Karmaşık ve heyecanlı bir hafta sonu bekliyorum zira benim de okul başlamadan rahatça tv'den izleyebileceğim son yarışım olacak. Ondan sonra ver elini internet kafeler...


5 Eylül 2011 Pazartesi

Ne umduk ne Bulduk : 2011 Spa-Francorchamps GP




Yarış çok heyecanlı olmasa da konuşulacak çok konu var sanırım ; Red Bull'un ikinci dublesi, Schumi'nin 20.yılı, Hamilton'un kazası, Ferrari'nin sert lastik performansı vs. Ben dahil herkesin sezon bitti dediğini duyar gibi oluyorum sadece noktası kaldı bu işin. Yarışın özeti sanki sezonu bize anlatıyordu ; Vettel ufak mücadeleler dışında hep liderdi, Webber kötü startın ardından yarışta birçok kişiyle kapışıp ikinciliği kazandı, Button yine iyi bir pazar performansıyla üçüncü oldu, Alonso elinden geleni yaptı ama Ferrari iyi değildi, Hamilton ise aksiyonlarına devam etti, Massa arka sıralarla kapıştı, Rosberg geri kalanların en iyisiydi Schumi de cumartesiyi telafi etmeye çalıştı yine. Sezon gerçekten bitti mi peki ? Bence hayır, her zaman ufak bir umut vardır, birazdan onlara değineceğiz, nokta koyulana kadar durmamak lazım.


Yarış haftasına Schumi şenliğiyle başladık, dolu dolu bir haftaydı açıkçası. Uzun zamandır F1 dünyasını ben bu kadar aç görmedim üstelik şampiyonada pek bir heyecan yokken. Bunda hem Spa'nın heyecanı hem de Schumi'nin 20.yılının katkısı çok büyüktü. Bir de Pirelli, bu lastiklerle yarışlar çok heyecanlı geçiyor, herkesin yarışları özlemesine onlar da etkendi. Micheal Schumacher'in ilk yarışından önce yaşanan ilginç gelişmeler, Ali Ünal'ın minik yazı dizisi ve pilotların onun hakkında röportajları en çok dikkatimi çeken şeylerdi onun hakkında. Açıkçası ona her gün daha çok saygı duyuyorum ben ve bazen farkında değilsin ama Schumi de pistte diyorum kendi kendime. Ne yaparsa yapsın o pistteyken keyif almalıyız. Üstelik bu sene performansını artırdı, Rosberg'e biraz daha yaklaştı. Şu anki puan durumu Rosberg 56 Schumi 42. Cuma gününün yağmurlu geçtiğini belirtip cumartesi gününe geçelim bir an önce.


Cumartesi günkü antrenman seansı da yağmurlu geçince sıralamalardan önce seçilecek ayarlar çok önemli hale geldi, üzerine sıralamalar da ıslak geçecekti. Q1'e ıslak zeminde başladık ve sürekli gelişen tur zamanlarıyla 24 pilot da sürekli tur atıyordu. Allah'dan pist oldukça uzun yoksa bu yağmur Monaco'da falan olsaydı neler oldu tahmin bile edemezdik. Unutursak olmaz ; Schumi'nin arka lastiği düzgün takılamadığından Les Combes'den sonra mini düzlükte spin atarak sıralamaları sonuncu bitirdi. Tam elenenler belirlendi derken Di Resta'nın hatasından yararlanan Kovalainen Q2'ye kaldı. Q2'de Sutil'in kazasının ardından bi ara Alonso ilk onun dışında kaldı, sonra Hamilton ve en sonunda Button. Button bir yanlış anlamayla pite geldi ve gelişen derecelerle beraber kendini 13.sırada buldu. Buraya kadar olanları anlatmak gerçekten çok zor çünkü sürekli dereceler gelişiyordu, ilk onun dışındaki bir isim birden ilk sıraya çıkabiliyordu. Yine genel tabloya bakarsak Button ve Red Bull'lar iyi gözüktüler Q1 ve Q2'de. Q3'de ise genellikle Hamilton ve Rbr çekişmesi izledik, son anda en iyi turu yapan Vettel polü kaptı, Hamilton üç yarıştır üst üste ikinci cebi kazanıyor, Web 3. Mas 4. oldu. Alonso ise pek ortalıklarda görünmedi Q3'de ve 8.olabildi. Q3'ün kuru lastiklerle dönüldüğünü söylemezsek ayıp olur, artan sıcaklıkla beraber ilk üç çizgidekiler Massa hariç lastiklerde kabarcık sorunundan bahsetti ve yeni lastik talep etti. Pirelli ise reddetti bu isteklerini takımların, lastikleri en çok ısıtanların şikayetçi olması da başka bir püf nokta bu seneki lastik savaşlarında. Heidfeld'in yerini alan Senna'nın 7.olması da başka bir önemli noktaydı.


Yarış çok ilginç başladı, Senna'nın bence basit hatası Algersuari'nin yarışını bitirdi, arkada Glock'un hatası da Button'un arka kanadına hasar verdi, Schumacher Les Combes'de 16.sıradaydı. İlk sıralar da oldukça karıştı Les Combes'e Rosberg 1, Vet 2, Mas 3, Ham 4 ve Alo 5 olarak geldi. Rosberg çok iyi bir startın ardından Eau Rouge'a hemen Vettel'in arkasında geldi ve uzun düzlükte onu geçti. 3.turun ardında da Vettel cevabı verdi. Burda ilginç olan nokta ise Hamilton'un iki tur üst üste Ferrarilere Drs olmadan düzlükte geçilmesiydi, galiba Lewis yanlış bir ayarı seçmişti. Biraz da bunun için sezonun özeti dedim bu yarışa, Rbr'nin en büyük rakibi Mclaren Button'un Q2'de elenmesine yol açmış Lewis'in düzlük hızı da zaten onu bitiren şey olmuştu. Vettel'in erken piti, Alonso'nun liderliği ele geçirmesini sağlamış, ilk pitlerin ardından bir Alonso-Vettel mücadelesi izleyeceğiz derken Hamilton'un kazası geldi. Hamilton Drs ile Mercedes'in arkasına yapıştığında bile Mercedes'in daha hızlı olduğunu görmek benim için şaşırtıcı oldu, aynı olay Kobayashi'de de başına gelince tipik olmayan ilginç bir yarış kazası yaşandı, bir ara Lewis'in kazalarına özel olarak değinmek istiyorum ama kaza yapıyor diye sadece Lewis hatalı olmak zorunda değil, ayrıca illa bir hatalı bulmak da gerekmiyor sonuçta bu bir yarış. Öyle veya böyle Lewis'in daha dikkatli olması gerekiyordu, insan Mp4-26'yı gördüğünde bu ne downforce Yarabbi diyesi geliyor sanırım bu yarış için. İşte Lewis'in kaybettiği nokta fazla downforce ve arkasından gelen düşük düzlük hızı.


Bu noktada akıllıca bir hareketle temiz yumuşaklara geçen Vettel güvenlik aracının arkasında üçüncüydü. Sc'den hemen sonra Webber ve Alonso'yu geçen Vettel hemen farkı açarık 4-5 sn. civarında dolaştırdı sonunda. Bundan sonra yarış biraz sıkıcı hale geldi ama Mclarenci Hamdi'nin de dediği gibi Button'un içine Hamilton kaçtı. Button'un ilk geçişiyle biraz heyecan yaptım ; kaskına dikkat ettim hala İngiliz bayrağını gördüm, sarı değildi. Herhalde seven sevmeyen insan birçok insan Hamilton'un yarış dışı kalmasını istemiyordur. Button'un güzel geçişlerinden sonra yarış Vet-Alo-Web-But sıralamasına dönüştü. Sert lastiği ilk takan Alonso oldu, klasik bir biçimde Vettel bir tur sonra onlara cevap verdi. Sert lastikleri önceden takmış olanlardan Webber yine serti tercih ederken Button yumuşaklara geçti. Lastik ısıtamayan Alonso önce Webber'e sonrasında da Button'a geçildi. Bu da bir bakıma Ferrari için sezonun bitimi anlamına geliyor. Bir sözümüz de Mercedes'e, ne gerek vardı Rosberg'e tasarruf yapacağız 'emrini' vermeye. Zaten Micheal'ın buna ihtiyacı yoktu. Burda bir parantez açalım, öncelikle bu Mercedes'in zor bir durumda ilk önce Micheal'ı tercih edeceğini işaret ediyor sanki, ayrıca Mercedes çok fazla gündemde değil ama burda da gizli bir savaş yaşanıyor bence : Schumi-Rosberg. Bu tür bir savaş Kubica-Heidfeld arasında da yaşandı ama medyada çok gündeme gelmedi. Seneye burda işler kızışabilir söyleyelim.


Vettel 1, Webber 2, Button 3, Alonso 4, Msc 5, Ros 6, Sut 7, Pet 8, Mas 9, Mal 10. olarak klasmanı oluşturdular. Hemen Vettel şampiyonluğu nasıl kaybeder sorusuna gelelim, bir yarış dışı, iki kere ilk dördün dışında kalsa kaybedeceği puan 55. Bu üç yarışı Webber kazanırsa fark 37, Alonso kazanırsa 47, Button kazanırsa 55'e, Hamilton kazanırsa 58'e inecek. Diğer yandan Vettel şampiyonluğu Singapur'da garantileyebilir. Gerçek bir şampiyonluk savaşı değil de en azından bir heyecan yaşamak istiyorsak Vettel'i düzenli geçecek bir araç ya da Vettel'in başına gelecek olağanüstü şeyler olması gerekiyor, iki defa yarış dışı kalmak gibi. Ben yine de Monza'yı görelim derim ve hislerim Rbr'nin Monza'da beklediğinden daha iyi sonuç alacağı. Tezatlık oldu sanki ama ne yapayım ; hislerim böyle. Bu arada gülücük koyasım geliyor, F1 ile komik videolar izledim yazıyı yazarken ; kafa falan kalmadı...




Not : Fotoğraf trf1.net sitesinden alınmıştır.