21 Haziran 2014 Cumartesi

Cumartesi Savaşları - 1

  • Williams'ın 2, McLaren'in 1,5 ve Ferrari'nin 1 yıldır galibiyeti yok.
  • Williams'ın 2, McLaren'in 1,5 ve Ferrari'nin 2 yıldır polü yok.
  • Üç takımın da en son ne zaman duble yaptığını ise zaten hatırlayan yok.


Red Bull'un 2009'u da sayarsak 5 yıllık hakimiyeti ve bu sene de Mercedes dominasyonuyla Ferrari ve McLaren istatistiksel olarak da kötü duruma düştü. Bugün Williams en azından pol konusundaki istatistiğini düzeltti, umarım bugünkü ilk çizgi yarın podyum ve podyumlar olarak döner. Yazımızın konusu bu değildi ya, söylemek istedik.

Rosberg 4-4 Hamilton

Rosberg Monaco'da pek hoş şekilde olmasa da Hamilton rüzgarını kırdı ve iki yarıştır da Hamilton'ı geçmeyi başarıyor. Bugünkü 3.'lük pol kadar değerli ve sıralamalarda durumu 4-4'e getirdi. Rosberg'in Hamilton'i yenmesi için 19 yarışlık takvimde en az 8'i bulması gerekiyor. Evet çok garip bir tahmin oldu fakat Hamilton'ı toplamda geçmesi zor görünüyor. Hamilton polde başlayıp yarışı bitirdiği 3 yarışı da kazandı. İlk virajı önde döndüğü 4 yarışı da kazandı. İlginç bir ayrıntı da normalde ne iyi ne kötü kalkan Hamilton'ın kirli taraftan bile Rosberg'i zorlaması. Rosberg'in bu sorunu hala çözülmemiş gözüküyor. Sezon ilerledikçe yarışlardaki bilinmezlik azaldıkça polün önemi daha da artabilir. Unutmadan son pol, deplasmanda atılan gol gibi iki gol değerinde.

Ricciardo 6-2 Vettel

Herhalde en şaşırtıcı sonuç bu olsa gerek. İki pilot için eşit şartlarda bile bu skorun çıkması şaşırtacakken, daha tecrübesiz, takımda yeni birinin 4 şampiyonluğa ulaşmış birini net şekilde geçmesi açıkçası birçok soruyu beraberinde getiriyor. Ricciardo'nun alt serilerdeki hızı da iyi olsa da Hamilton gibi muhteşem bir geçmişe sahip değil. Vettel Hamilton'la beraber gridin en hızlı tek tur pilotu olarak da biliniyordu. Webber'le geçirilen 5 seneden sonra insanların Vettel'e karşı yeterince ön yargısı varken, bu sene acaba'lar iyice arttı. Ricciardo ilk 8 yarışta 2 kere bile Vettel'i geçmiş olsaydı gerçekten önemli bir başarı sayılabilirdi. Artık Ricciardo'nun başarısına bizler kelime bulamıyoruz.

Alonso 6-2 Raikkonen 

Raikkonen Schumacher'i bir kenara koyarsak 2000'lerin en yetenekli pilotuydu muhtemelen. Ta ki Hamilton'ın gelmesine kadar. Ardından Vettel falan...Raikkonen uzun bir süredir gridin en yetenekli adamı değil ve şu anki geldiği ortamda en ufak detayların bile pilotlara önemli avantajlar kazandırabiliyor. Raikkonen'in her ne kadar eski takımı olsa da burada yeni pilot konumunda ve karşısında belki de en istemeyeceği adam var. Alonso hepimizin bildiği gibi ekmeğini taştan çıkarıyor, bu sene de değişen bir şey yok. Raikkonen'in 2014 performansını ikiye ayırmak gerekiyor, sezonun ikinci yarısı gözle görülür şekilde iyileştirmeli performansını. Raikkonen'in iddia edildiği gibi motivasyon sorunu yok, belki hiçbir zaman 2007 kadar hırslı değil ama 2008 kadar dağınık da değil. Eskiye oranla sorunlara çözüm bulması zaman alıyor ve herhangi bir zayıflık gösterdiğinizde bunu kendi lehine çevirecek pilot sayısı çok. Geçen sezon ilk yarıda duman ettiği Grosjean bile Kimi'nin pek konsantre olamadığı ikinci yarıda neler yaptı. Tabi bunda Fransız'ın kendini iyileştirmesi de etkili oldu. Hep Raikkonen'den bahsettik diye kızmayın, Alonso yine araçtan fazlasıyla performans buluyor. Onun hakkında en büyük şüphe tek turdu, acaba şimdi yine Hamilton'la aynı takımda yarışsalar cumartesi günü İngiliz pilotu ne kadar zorlar, en büyük meraklarımızdan biri bu artık.

Magnussen 4-4 Button


Magnussen Avustralya'da şanssız şekilde elenen Button'ı geçerken, Button da onu İspanya da şanslı şekilde geçmişti. İkisi de birer sorun yaşadı. Magnussen Avustralya, Monaco ve Avusturya'da kendinden beklenileni yaptı yani sadece Button'ı değil kendinden hızlı başka araçları da geçti. Önümüzdeki yarışlar; Silverstone, Hockenheim, Hungaroring, Spa ve İtalya bildiği pistler. Biraz da Abu Dhabi. 19 yarışta Button'ı 9-10 kere geçmesi yeterli olacaktır. Neden bildiği pistler önemli diyoruz çünkü aralarında devasa bir tecrübe farkı var. Mesela Button Suzuka ve Interlagos'ta 15. kez yarışacakken Magnussen bu pistlere daha izlemeye bile gitmedi. Yarışlarda Button'ın öne çıkması çok sürpriz olmaz. Şu durumda McLaren Alonso'yu ayartamazsa Button ve Magnussen'le devam edecektir. Seneye Magnussen'in performansına bağlı olarak ya ikisi ya da Button takımdan gönderilebilir.

Massa 4-4 Bottas

Ön grupta birbirine en yakın takım içi mücadele Williams'ta. Açıkçası yarıştan önce hangi Williams pilotu önde başlar diye sorsanız %55 Bottas derim. Bugün de önce polü alan o oldu fakat Massa tecrübesiyle polü Bottas'ın elinden almayı başardı. Zaten Massa'nın Fin pilota karşı en büyük avantajı da tecrübesi. Bottas'ın takımı tanıması da kendi adına küçük bir avantaj elbette. Avusturya sıralamaları hariç Bottas'ın Massa'ya attığı ortalama fark sadece 0.052 sn. İkili arasındaki mücadele sezon boyunca çok yakın geçeceği benziyor, Bottas'ın ikinci sezonu olduğunu da unutmamak gerek. Aynı McLaren'deki gibi önemli bir tecrübe farkı var. Bottas'ın geleceği için de Massa ile yapılacak kıyas çok önemli olacak. Bu rekabet iki pilotun da kariyerini belirleyecek, Massa'nın geçen sezon emekli olmayı düşündüğünü hatırlayalım hemen.

Yazının ikinci bölümüne geçmeden yarınki yarışta Williams'a şans dileyelim. İnşallah galibiyet, en azından podyum yapabilirler. Williams sene başından beri özellikle operasyonel hataları sık sık yapıyor. Yarın podyuma çıkmamak için özel çaba göstermeleri gerekir. Genel olarak Mercedes'in yarış hızı daha iyi ama Williams'ın şansı Massa'nın çok iyi start alması ve Rosberg'in polden bile iyi kalkamaması. Bottas, ciddi manada Rosberg'i arkasında tutabilecek en büyük aday. Williams Malezya'daki saçma sapan takım emirlerinden sonra Kanada'da uygulaması gereken yerde uygulanmadı. Yarın galibiyet şansı için her türlü emri uygulamalılar, umarım sakin kalırlar. Çünkü bu galibiyete ihtiyaçları var. Gördüğünüz gibi biz bile şimdiden onlardan daha heyecanlıyız. Umarım güzel bir yarış olur, en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere..

7 Haziran 2014 Cumartesi

Modern Zamanlar

Normalde kural değişiklikleri büyük bir rekabet ve sürprizleri beraberinde getirir. 2014'de Mercedes'in her alanda müthiş iş çıkarması daha ilk yarıştan yeni bir sıkıcı sezonun habercisi gibiydi. Art arda gelen galibiyetler sonunda açıkçası birçok kişinin hevesi kaçmıştı. Özellikle de Hamilton'ın 4 galibiyetinden sonra.

2014'e en benzer sezon muhtemelen 88 sezonudur. Çok güçlü bir takım, güçlü bir araç, güçlü bir motor ve en önemlisi de çok sert bir takım içi rekabet. Açıkçası bu sezonun eğlenceli geçmesi için tek şart bu ikilinin rekabeti olacak, siz bakmayın Red Bull'un mırın kırınlarına Mercedes her açıdan en güçlü araç ve durdurulması nerdeyse imkansız. Üstelik hata da yapmıyorlar.


Beleştepe



Hamilton'ın dörtlemesinden sonra  ve tam da Monaco GP öncesinde F1'in en pazarlanabilir sporcusu olduğu ve İngiltere'nin en çok kazanan sporcusu olduğu şeklinde haberleri çıkmıştı. Her şey çok güzel giderken cumartesi günkü Rosberg'in şaibeli hareketi geldi. Tekrar gördük ki Hamilton yine bu durumlarla çok iyi mücadele edemedi. Rosberg'in Alaman ve Fin genleri sakin kalması için zaten biçilmiş kaftan onun için.

F1 camiasının hemfikir olduğu konu sanırım Hamilton'ın kendisini pazarlayabileceği bir menajer değil de böylesi zor zamanlarda ona yardımcı olabilecek birisi. Hamilton'ın McLaren'den Mercedes'e geçmesi de onun içgüdüleriyle olmuştu. Lauda'dan da öğrendiğimiz gibi Singapur GP'sinden sonra Hamilton ani bir karar vermişti. Belki de rakiplerinin hiçbirisinin yapmayacağı bir hareketti. Ama Hamilton böyle işte, bazen aklıyla değil duygularıyla hareket ediyor.

Hamilton'ın 2014'deki şansı Rosberg'le başbaşa kalması. Yani onu hataya zorlayabilecek başka bir pilot yok. Hamilton'ın 2007'deki başarısının bir sırrı da buydu. Ferrari ve McLaren'den başka yarış kazananın olmadığı ve ilk 4'ün çoğu zaman belli olduğu bir sezondu. Yoksa Hamilton'ın 2008'de daha tecrübeliyken çaylak sezonuna göre daha fazla hata yapması zor açıklanır.

Peki bundan sonra ne olacak ? Daha 13 yarış var ve aralarında sadece 3 puan var. Diğer takımların Mercedes'i zorlama şansı da yok gibi. Hamilton eğer sakinliğini koruyabilirse Rosberg'e göre daha avantajlı. Hamilton'ın her şartta cumartesi günleri hızlı olması en büyük avantajı. Cumartesi günleri düzenli olarak Hamilton'ı geçmek çok zor. Gridde bunu yapabilecek bir pilot da yok. Bu durumda Rosberg'in ne yapıp edip pazar günü ekstra bir şeyler bulup İngiliz pilotu geçmesi lazım.
































Monaco'dan sonra Kanada GP'sinin yapılacak olması da Hamilton'ın lehine olacak. İngiliz pilot bu pistte her zaman hızlı olmuştur, özellikle 2010 ve 2012'de cumartesi ve pazar günü aracın suyunu çıkartarak yarışı kazanmıştı. Gilles Villeneuve'ü 4. kez kazanması kimseyi şaşırtmayacaktır. Burası Macaristan'la birlikte Hamilton'ın en hızlı olduğu pist.

Daha konuşmak için erken ama Hamilton'ın 2015 sonunda sözleşmesi bitiyor. Rosberg'in ise sözleşmesi yenilenerek 2016 sonuna kadar uzatıldı. Hamilton'ın şu an düşünce yapısı çok açık değil ama takımı sorguladığını tahmin edebiliyoruz. Mercedes öyle bir güçlü araç yapmış ki bu avantajını seneye de koruyabilir. En azından yine şampiyonluğa oynayacaktır. Yine 88 sezonundan örnek verecek olursak, McLaren 88 sezonunda çok güçlü bir araca sahipken 89'da yenilmez kimliği biraz sarsılmış, Senna 90 ve 91 sezonunda şampiyonluğu kazansa da çok kolay olmamıştı. Yani eğer ilişkiler koparsa Hamilton Mercedes'ten alacağını alıp eyvallah diyebilir. Şimdilik aklımızın bir köşesinde kalsın.

Takım içi mücadelelerle hatırlanan 1988 ve 2007 sezonu tarihte efsane sezonlar olarak yerini almıştır. Aslına bakarsanız, en azından 2007 için, çok heyecanlı yarışlar olmamıştı. Keza 2010'da da öyle. Hem takım içi rekabetlerin olması hem de 5 pilotun şampiyonluk için çekiştiği senede gerilim her daim yüksekti lakin yarış içi heyecanlar o kadar yüksek değildi. Zaten 2011'de Pirelli'nin agresif lastikleri de bu yarış içi heyecana kavuşmak için yapılmıştı. 2014 de bu sezonlara benzeyebilir. Yoksa iki pilotun 'adil' mücadelesi o kadar da zevkli olamayacaktır.





Galiba Formula 1 seyircilerini de acımasız yapıyor. 4 yıllık Red Bull dominasyonundan sonra kimse yeni bir dominasyon izlemek istemiyor. Şahsen vurgulamak gerekirse, yukarıdaki yazdıklarımda ciddiyim. Eğer takım içi rekabet olmazsa 2013'ün üzerine 2014 hiç çekilmeyecek gibi. Artık Hamilton'la Rosberg birbirini mi biçer, medya önünde laf mı sokar, takımı kendi tarafına mı çekmeye çalışır, bilemeyiz. Tek isteğimiz sezonunun biraz daha heyecanlı geçmesi, aksi taktirde Doktor Helmut Marko'nun bütün sezon boyunca Renault'a attığı laflarla yetinmek zorunda kalabiliriz. Umarım bugün ve yarın heyecanlı bir yarış izleriz. Sağlıcakla..