9 Haziran 2012 Cumartesi

Euro 2012'ye başlarken

Turnuva'nın Doğu Avrupa'da düzenlenmesi güzel oldu.
Yine yazımıza geç kalarak başlıyoruz, dün A grubu maçları oynandı bile. Bugün de B grubunun ilk maçları var. Bunlara takılmanın anlamı yok zaten sohbet tarzında bir Avrupa Şampiyonası yazısı olacak. Öncelikle Bağış Erten, Uğur Meleke, yazihaneden.com, Eurosport Türkiye gibi yazar ve siteleri okuyarak bildiklerimi tazeledim ve yeni şeyler öğrendim yani öyle aman aman bilgim yok sadece bir 'turnuva fanatiği' olarak konuşmayı çok seviyorum, artık yazıyorum da. Ne çok benden konuştum, bu egomun yüksek olmasından değil, yanlış anlaşılmama gayretimden, buraya kadar yazdıklarıma dayanabilenler için gerisi güzel olacak. (Ayrıca ilk F1 dışı yazım)

1960'da 4 takımla başlayan turnuva Dünya Kupası gibi ağır bir tarih çalıştırması gerektirmiyor. Önce 8 takım sonra da 96'da 16 takıma çıkan turnuva 2016'da ise 24 takıma çıkacak. Turnuva benim gözümde Dünya Kupalarından bir türlü istediğini alamayan takımların turnuvası biraz da. Platini'nin tek kupası 1984 Avrupa Şampiyonası'ydı. Yakın zamana kadar turnuvaların müzmin takımı İspanya'nın da tek kupası bir Avrupa Şampiyonası'ydı keza Hollanda da öyle. Almanya yine 3 kupayla en çok kazanan takım, İspanya'nın ise 2. İspanyollar bu turnuvayı kazanırsa üst üste 3 tane büyük turnuva kazanan tek takım olacak. En güzel turnuvalara gelirsek 80'lerin çocukları Euro 88'i çok severken bizim için kesinlikle Euro 2000. Muhtemelen gelmiş geçmiş en iyisi de. Fransa'nın kazandığı iki kupa da ciddi manada kaliteli, eğlenceli ve dramatikti. Euro 2004'den hiç bahsetmeyelim isterseniz ; Portekiz'in bir türlü kuıpa kazanamaması da cabası. 96, 2000, 2004 ve 2008'de güçlüydüler, iddaalılardı. 0 kupa. 2000'de hala içimizi kanatan (hakem Xavier'in eline çarpan topa penaltı dedi) penaltıyla yarı finalde elenen Akdenizliler 2004'de finalde Yunanlılara yenildi maalesef. Bir paragrafçık da Çeklere, onlar da 96'da finalde Almanya'ya boyun eğip, 2004'ün en iyi takım olup tarihte 'gümüş gol' saçmalığıyla elenen tek takım olabilirler. Hollanda'yı es geçelim, grupta konuşalım. Türkiye de ev sahibi takımı eleme rekorunu elinde bulundurabilir, 2000'de Belçika, 2008'de İsviçre hatta 2002'de Kore ve Japonya'yı da ekleyin. Eklemeden geçmek istemiyorum, Doğu Bloku dağıldığından beri en fazla 'Demir Perde'li ülke katılımıyla düzenlenen turnuva olabilir, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna, Hırvatistan. Bu bilgiyi doğrulamak isterdim fakat bu gibi garip istatistikleri başka tutan var mı bilmiyorum. Haydin gruplara geçelim..

A Grubu ; Rusya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Yunanistan. Evet futbolda hala büyük takım, küçük takım ayrımı var, bakınız A Grubu ve B Grubu. Radikal'de vardı dün (08.06.2012) Yunanistan Varşova Paktı'na karşı diye, grubu da biraz bu belirleyecek ; Yunanlıların savunması. Rusya çoğu kişi tarafından öne çıkarılan takım burada, Polonya da taraftar gücüyle kendini zorlayacak. Burda ümitli vaka Rusya ve Polonyalılar, onların da çeyrek finalde B Grubu'ndan gelen takımlara karşı işleri çok zor. Gruptaki maçlar Varşova ve Wroclaw'da. Bu sistemi hiç sevmedim, bence takımlar şehirleri dolaşmalı.

B Grubu ; Ölüm Grubu : Almanya, Hollanda, Portekiz ve Danimarka. Grupta sevdiğim takımlar Hollanda ve Danimarka. Almanya'nın Hollanda, Hollanda'nın da Almanya gibi oynadığı tarihi zaman dilimindeyiz, bunu ileride anlatabiliriz çocuklarımıza. Hollanda'nın utanç kaynağı diye oyun tarzıyla neredeyse Dünya Kupası'nı alıyordu. O kadar kupa kaybettikten sonra bu sistemle birazcık da oynamalarına hakları var diye düşünüyorum. Toplu savunmaları iyi olsa da, defans hattı çok da sağlam değil ve aslında hücüm hatları da 90'ların sonu, 2000'lerin başındaki güçlü değil kanımca. Ya da eskisi gibi korkutmuyor olabilirler. Almanya ise güzel bir jenerasyon yakalamış, Münih orijinli takımıyla izlerken zevk veriyor. Bu futbollarının 'Oğlum Almanların ne yapacağı belli olmaz, bunlar 86'da...' diye geyik yapan büyüklerimizi bir kimlik bunalımına soktuğu da kesin. Futbolseverlerin hemen hemen hepsi de Almanya'nın kazanıp Hollanda'nın kaybetmesini istiyor ki sonuna kadar haklılar da. Danimarka ise zayıf olsa da averaj takımı olmayacağı kesin. Bir Tomasson olsa işte o zaman bir şeyler yapabilirlerdi bu grupta. Hücumda sıkıntıları var ve bir yıldızları yok İsveç'den farklı olarak. Portekiz'le ilgili klişe cümleleri bir kenara bırakıp 'savunması kötü olan takımın turnuva kazanması hemen hemen imkansızdır' düsturuyla hareket edip ucunu açık bırakalım ne olur ne olmaz.

C Grubu ; Dünyada kötü oynayıp turnuva kazanabilen iki takım vardır ; Biri Almanya diğeri de tabii ki İtalya. Lippi'den sonra hem 2008 hem de 2010'dan hüsranla ayrıldılar. Hem zamanın etkisi hem de şike davasıyla kendi içine kapanan İtalyan futbolunun bu sene eski kimliğine yavaş yavaş kavuştuğunu düşünürken yine bir şike skandalı. İtalya'nın işi zor ama yerli basın klişesine uyarak takım olabilirlerse D Grubu'ndan gelen takımların da eski güçlerinde olmadığını düşünürsek yarı finali görebilirler. Turnuvada sürpriz adayım İtalyanlar. İspanya bu sefer ağır aksak demiştim fakat lakin yine de üç favoriden biri. Mata, Lorenthe, Silva gibi oyuncuları es geçmişim, İspanya hala çok güçlü. Yine de bir takıma değil de kadere yenileceklerini düşünüyorum. Şu an her şey İspanya'nın kazanamayacağına dair işaretlerle dolu yine de kazanırlarsa ayakta alkışlamak yetmez, koltuğun falan üstüne çıkmak gerekir. Hırvatlar da formalarıyla her daim sempatik bir takım olmuştur. İrlanda ile beraber İtalya'yı gözüne kestirmiş durumdalar, gruptan çıkmaları şaşırtmaz. İrlanda ise olur mu olur.

D Grubu ; Yine iki favori, yine onları zorlayacak iki takım. Gerçi ben İngiltere'nin artık büyük takım statüsünden sayılmaması gerektiğini savunsam da basın beni pek dinlemeyecek gibi. Ve Raymond Domenech artık yok, dünyanın en kötü teknik adamı, evet abartmıyorum, bence öyle. Zidane jenerasyonu bittikten sonra bile Fransa 2006, 2008 ve 2010'un en iyi takımıydı, en azından en iyi üçünden biriydi. Artık yeni jenerasyon  ve Blanc var. İspanya'ya kader demiştik, işte onların kaderi Fransa olabilir. Bu arada genelde sıkıcı milli takım formaları yapan Nike artık Adidas'ın iğrenç Fransa formalarından sonra Fransa'ya torpil geçerek hoş bir tasarım yapmış, Fransa açısından her şey yeni anlayacağınız. İsveç ; daimi favorim. Portakallarla beraber, sarı rengiyle turnuvaların en hoş takımlarından. Ukrayna'yı alt edip gruptan çıkabilirlerse C grubundan gelen takıma göre yarı final veya final için umut var az da olsa. Çünkü Fransa ve İngiltere de yenilmeyecek takımlar değil keza İtalya veya Hırvatistan da. Burda taraflı konuşuyorum ki İngiltere'yi hiç sevmem. Capello'dan sonra ne yapacaklar bilinmez ama çok umutlu değiller bu da onları normalden daha fazla favori yapıyor, kupaya uzanmaları ise gerçekten çok zor. Ukrayna ise 2006'daki formda değiller tek avantajları kendi sahalarında oynamaları.

Toparlarsak ; takımlar hakkında geniş bir bilgiye sahip değilim maalesef gözden kaçırdıklarım, basit cümlelerle geçiştirdiklerim için şimdiden özür dilerim, bunu turnuva boyunca takımları izledikçe telafi edebilirim. Grup sonrası eşleşmelere gelirsek ; UEFA'nın bu yaklaşımı çok yanlış, çünkü aynı gruptakiler yarı finalde birbiriyle eşlebiliyorlar, bunun finale kadar olmaması gerekirdi. 2008'de biz neredeyse Portekiz'le yarı finalde yine oynayacaktır, bu turnuvada özellikle B grubundan çıkan takımlar yarı finalde yine birbirleriyle oynaması kuvvetle muhtemel. Bu arada unutmadan A ile B Grubu ve C ile D grubu birbiriyle eşleşecek. Biz de yine son maçlar öncesi hesap kitap işleriyle eğlenecez. Turnuvanın düzenlendiği Polonya ve Ukrayna'daki stadlara da ayrı dikkat kesilecem, hakem performanslarını da yazabilirim bazı bazı. Günlük tutmayı planlıyorum ya da grupların 1, 2 ve 3. maçları, çeyrek final, yarı final ve final diye de ayırabilirim turnuvayı, amirimin deyimiyle bakıcaz. Şimdi benim tahminlerime ve absürd şekilde kategorize edilmiş takımlarıma gelelim, işin en zevkli kısmı da burası..Son olarak bol dramatik anı olan bir turnuva dileğiyle..Esen kalın.

Şampiyon : Almanya
Sürpriz Şampiyon : Fransa, Portekiz, İtalya
En Sürpriz Şampiyon : İsveç, Hırvatistan
En Kötü Takım : Çek Cumhuriyeti
En Sıkıcı Takım : Yunanistan, İtalya
En Heyecan Verici Takım : Almanya, İspanya
Hayal Kırıklığı : İngiltere, İtalya, İspanya
Final : Almanya - Fransa
Olmasa Da Olur : İrlanda, A Grubu
En Şok Edici Takım : İtalya





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder