29 Mayıs 2013 Çarşamba

Şehir İçinde Yarış - 2013 Monaco GP


  • Monaco'da Ferrari 2001, Williams 2003 ve McLaren 2008 yılından beri yarış kazanamıyorlar.
  • Nico Rosberg yarışı kazanarak Monaco'yu kazanan ilk baba-oğul olma ünvanını kazandırdı Rosberg ailesine. Nico sevgilisiyle mutlu olsa da şu an bir bebek düşünmüyor.


" İki gümüş ok bekliyorsunuz ama seyahat halindeki iki otobüstüler "

Her sene biraz da zenginlere gıcık olarak izlediğimiz Monaco bu sene hem ilginç geçti hem de o kadar da ilginç geçmedi. Yukarıda Vettel bizim yerimize yarışın özetini yapıverdi aslında. Ona gelmeden önce Rosberg'in müthiş hafta sonuna değinmezsek büyük ayıp olur. Üç Antrenman turunda da lider olup, pol, yarış ve bütün turlarda lider gitmeyi başaran bir pilot olmuş mudur diye düşündüğüm zamanlar olmuştu, yapsa yapsa Vettel yapmış olabilir yakın zamanda. Gerçi Rosberg yarışta en hızlı turu atamadı, en hızlı turla beraber yukarıda saydıklarımızı aynı yarışta başaran pilot olmuş mudur veya buna bir isim veriliyor mu bilemiyorum.



Yarış ayarlarının minimuma, sıralama ayarların maksimuma çıktığı Monte Carlo caddelerinde beklendiği gibi griler ve lacivertler öne çıktı. İlk iki yarışta olduğu gibi değişken hava şartları da bu iki takıma yardım etmiş olabilir. Gridin gayrıresmi en hızlı lastik ısıtan takımları bunlar. Webber ile Raikkonen'in arasındaki 0.6 sn'lik devasa farkın nedeni de lastik ısıtma olabilir. Yine de yarış hızları iyi olan Lotus ve Ferrari daha rahat sıralama ayarı yapabilirlerdi kağıt üstünde. Asıl şaşırtıcı yarış hızlarıydı. Oraya geleceğiz. McLaren'in iki pilotla Q3'e kaldığı sıralama turlarına Massa ilginç! kazasından ötürü katılamadı. Button'ı yine geçen Perez'in yükselişi devam etti. Sutil ve Vergne'in takım arkadaşlarını geçmesi ise diğer ayrıntılar olarak kaldı Monaco sokaklarında.



Yarışa gelirsek ; aşağıdaki tabloda gördüğümüz gibi Mercedes'in gridin en hızlısı olması gerekirken, toplu bir tren oluşturdu. Mercedes'in taktik yaptığı de ileri sürülebilir. Önü açık olan Rosberg, önü açık olan 16 kapı numaralı Maldonado'dan 1 sn'den fazla yavaşsa durup düşünmek gerek, hele 021 numara Van der Garde'den yavaş turlar atıyorsa diyecek pek bir şey kalmıyor. Mercedes'in bu yarış hızıyla ve kaynaklarını 2014 aracına aktardığını düşündüğümüzde bu seneki tek galibiyetleri Monaco olabilir, eh beklentilerin çok düşük olduğu bir sezon için Mercedes şimdiden yeterli başarıyı kazandı. W04'ü Travego'ya benzeten Vettel ise Rosberg'e pek yaklaşamadı. Mercedes için güvenlik aracı periyotları, kırmızı bayrak vs. her şey yolunda gitti. Red Bull 2-3 olarak cepleri dolu olarak Montreal'e doğru yol aldı.



Baktı kimse kimseyi geçemeyecek, herkes öndeki ile mesafe koymaya başladı. O andan itibaren oldukça sıkıcı bir taktik savaşı başladı. Monaco'nun ihtişamı, ıvırı zıvırı pazar günü İngiltere saatiyle 13.10'a kadar sürüyor, sonra sıkıcı yarışın eğlenceli hale gelmesi için için dua etmeye başlıyorsunuz ve dualarınız maalesef kazalarla cevap buluyor. Pitlerden önce Kimi ve Alonso'nun yavaşlamasını taktiksel zannetmiştik ki, kazın ayın ayağı pek öyle değilmiş. Lotus ve Ferrari oldukça enterasan bir şekilde yarışta yavaş kaldılar. Muhtemelen yarış hızında en hızlı olan Force India, Sutil'in muhteşem ataklarıyla coştu. Nostaljinin keyfi başkadır, bilirim ama Sutil ve Perez'in yaptıkları DRS katkılı olsa da son 10-15 yılın en güzel Monaco ataklarıydı. 2006 da baya hareketli geçmişti yanlış hatırlamıyorsam. Üstelik gridin birbirine yakın olmasından dolayı DRS'nin de pek bir etkisi olmadı bu güzel ataklara. Perez Raikkonen'i de geçseydi Monaco'da üç dünya şampiyonunu geçme gibi enterasan bir rekora sahip olabilirdi. Ya da Loews'de -hani şu ünlü U viraj- gridin en çakal -yani kurt- iki pilotunu geçmek muhtemelen bir daha yaşanmayacak. Alonso zon zamanların en kötü yarışını geçirdi kendi adına. Arkadan çarpmasına rağmen 8'de 5 kusurla olan Perez'e Raikkonen'in sert cevabı da pek yakışık almadı, Raikkonen'in bu kadar sinirlenmesi normal değil, gerçekten şampiyonluğu istiyor olmalı. Bu yarışa dair Sutil, Perez ve Raikkonen'in geçişleri uzun yıllar boyunca unutulmayacak.



Belki de yarıştan daha önemli olan yeni gate'imiz tyre-gate ile bir şeyler söylemek gerekirse, Pirelli'nin arka lastiklerinin sıcaklığını düşürecek düzeltmeler yapacağız demesi belki de Mercedes'le yaptığı testten bile büyük skandal. Mercedes'in sorununun ya da sorunlarından birinin bu fazla ısınma olduğu düşünülüyor zaten. Kanada'ya kadar muhtemelen bu konu konuşulacak ve Mercedes'in bu testlerden ne kadar yararlandığı daha net belli olacak. Monaco hızlarına bakılırsa taraftar gözüyle görülebilecek bir değişikliğin olmadığı. Yine de insana bu test hala şaka gibi geliyor.

Normalde blogda bu kadar hareket olmaz, Monaco'ya özel.


Monaco'ya özel olarak bu ihtişamlı yarış için diğer serilerle ilgili bir şeyler karalayalım dedik. Her Monaco perşembesinde sorulan antrenmanların niye cuma yapılmadığı sorusunun cevabı trafik değil sanırım. Çünkü cuma günü GP2'nin ilk yarışı vardı. Formula Renault 3.5 da Monaco'ya özel Formula 1'in peşine takıldı, bu hafta sonu farklı olarak GP3 serisi yapılmadı.






GP2


Monaco'da alt serilerde yoğunluktan dolayı iki grup halinde yapılıyor, grid de Grup A-1, Grup B-1, Grup A-2, Grup B-2.. diye diziliyor. Arden iki pilotuyla da iki grupta da lider olmayı başardı sıralamalarda. Cuma günkü ilk yarışta kaza ise haftaya damgasını vurdu, birden fazla noktadan alevlenen kaza yarışı durdurdu. Sam Bird ilk yarışı kazanırken, ikinci yarışı S. Coletti kazandı. Seride en merak isim olan Frijns grubunda 13 kişiden 5. oldu, yarışlarda puan alamadı. Bu arada ilk yarıştaki kazadan sonra J. Cecotto hafta sonundan ihraç edildi. Verdiğimiz ansiklopedik bilgilerin yanında alt serilerle ilgili gerçekten bilgi sahibi olmak isteyenler şu bloga baksınlar mutlaka.





Formula Renault 3.5

Açıkçası çıkardığı pilotlar ve şuanki kadrosuyla beni GP2'den daha fazla heyecanlandıran bir Formula Renault 3.5 var. İlk akla gelen pilotlar McLaren programındaki Kevin Magnussen, Stoffel Vandoorne ve Red Bull'un himayesinde Antonio Felix Da Costa. Magnussesn kendi grubunda ikinci, Vandoorne ve Da Costa gruplarında üçüncü ve dördüncü oldular. Hemen arkalarından ise gelecek senelerde Sochi'de görebileceğimiz Mikhail Aleshin geliyor beşinci olarak. Polü alan Nico Muller yarışı da kazandı, ardından Sorensen, Jaafar, Magnussen, Da Costa, Carlos Sainz Jr, Stevens ve Aleshin geldi. Formula Renault 3.5 her yarış hafta sonu 1 yarış düzenliyor Renault Dünya Serisi kapsamında. Ahanda sitesi burada. Sıradaki yarış Spa'da, Vandoorne evinde kendini göstermeli, McLaren programında da Red Bull gibi sert bir savaş devam ediyor.




Porsche Supercup

Burun kıvırdığımız Porsche Supercup serisini de Sebastian'lar sayesinde öğrendik. S. Ogier Loeb'den 0.2 sn daha hızlı bir tur atarak 14. cepten kalktı ve yarışı da 13. bitirdi. Loeb ise başladı yerde bitirdi ; 16. Sean Edwards hem polü hem yarışı kazanarak şampiyona liderliğini sürdürdü, serinin sayfası da bu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder