15 Mayıs 2013 Çarşamba

Çok Aşınıyorsun Diyorlar - 2013 İspanya GP

- Birkaç istatistik hazırlayalım derken, şu anki ismiyle yarışan takımlardan sadece Red Bull, Ferrari ve McLaren'in duble yaptıklarını farkettik. Red Bull en son Kore 2012'de duble yaparken Ferrari olaylı Almanya 2010, McLaren de Kanada 2010'da en son dublelerini yaptı.

- İlk beş yarışta yavaş kalan McLaren, -herhalde galiba sanırsam- iki pilotuyla da bütün yarışlarda klasmana girebilen tek takım.

- Circuit de Catalunya tarihinde yarışa ilk iki sırada başlayıp 6. ve 12. bitiren ilk takımın Mercedes olma ihtimali çok yüksek.


Hafta sonu yine Pirelli'nin konuşulduğu bir haftayı geride bıraktık. Bir markanın bu şekilde ve gereğinden çok fazla konuşulması markaya olumsuz etkileri olup olmaması pazarlamacılar için harika bir araştırma konuşması olabilir. Pirelli de dayanamayıp lastikleri değiştireceğini söyledi. Hembery sürekli direk veya dolaylı olarak Red Bull'u işaret ediyor. McLaren'in kendiyle uğraştığı, Mercedes'in de muhtemelen işine gelecek bu değişime Lotus ve Ferrari karşı çıkıyor. 10 yıl önce biri başka bir takım kuralların değişmesi için baskı yapacak ve Ferrari savunmasız veya edilgen durumda kalacak deselerdi sanırım çoğumuz inanmazdık. Zaman her şeyi olduğu gibi Formula 1'i de değiştiriyor.

Cuma gününden hızlı olacağını hissettiren Ferrari cumartesi şaşırtsa da pazar şaşırtmadı. Cumartesi ise çok hızlı olan Mercedes ise iki gün de seyircileri şaşırtmayı başardı. Mercedes'in lastik aşınması 'aşırı'. Hatta kelime bile bulamıyoruz. İlk çizgiyi kapatıp yarışı 6. ve 12 bitirmeye karşılık gelen bir kelime yok. Akla ister istemez Mercedes'in ayarları geliyor. Herhalde sıralama hızından en az taviz veren takım Mercedes. Gridin orta ve arka kısmına bakalım biraz da ; Di Resta Sutil'i cumartesi yine geçmeyi başardı ama Sutil'in hala zamana ihtiyacı var. Vergne antrenmanlarda hızlı olduğu Ricciardo'dan bu sefer de az farkla da olsa yavaş kaldı. Bottas ise parıldamasa da parıldıyor. Maldonado'yu tek turda geçmek kesinlikle iyiye işaret. Arkanın lideri Van der Garde olurken Bianchi yine Chilton'ı geçmeyi başardı. Pic de kendini son sırada buldu. Takım arkadaşını sıralamalarda bütün yarışlarda geçen Bianchi ile Hulkenberg kaldı. Ricciardo Avustralya hariç Vergne'i tüm yarışlarda mağlup etti. Erken erken diyoruz da, seneye Ricciardo'nun RBR'ye, bu hafta sonu GP2'de 1. ve 2.'lik elde eden Frijns'in Toro Rosso'ya geçmesi kimseyi şaşırtmaz ya da Ricciardo ve Frijns ikilisiyle yola devam edilebilir İtalyan takım. Unutmadan Frijns Sauber'in yedek pilotu, RBR ile bağlantıları var, lafları da var.





Yarış Mercedes'lerin savunması ile başladı. Yarışın başındaki tablo Mercedes'lerin yavaş kaldığı ve bu sayede Alonso, Vettel ve Raikkonen'in birbirine iyicene yaklaşıp eğlenceli bir yarış vaat ediyordu. Ne var ki, Red Bull'un hızı yeterli değildi, Lotus da 3 piti yarışa bölerken çok kararlı değildi sanki. Yarış içinde kararlarını değiştirmiş olabilirler Ferrari'nin hızına karşılık. Orta sıralarda ise Perez bir ara 6.'lık için güçlü konumdayken 4 pitle yarışı Button'ın arkasında 9. sırada bitirdi. Yine de Q3'e kalması, iyi startıyla bu yarış biraz daha iyi gözüktü. Monaco sıralamaları ilginç olacak. Di Resta formunu korurken Gutierrez üstündeki ölü toprağını attı. Ricciardo ise yarıştaki son puanları cebe indirdi.



Evet, yarış da üstteki paragraf gibi biraz yavan oldu. Lastikleri yine güncellemelerden fazla konuştuğumuz bir yarışı geride bıraktık. Aslında 2011'de de buna benzer bir yarış olmuştu, Vettel ve Hamilton 4'er pit yaparak çok zevkli bir yarış izletmişti. O yarışın çıkan tv reytingleri istenilen hedefe ulaşıldığını müjdeliyordu. İnsanlar 2010'un aksine ilk pitlerden sonra kanal değiştirip sadece finişi izlememiş, reytingler yarışın başından beri korunmuş, hatta artmıştı. O yarış pek iyi beceremese de Vettel 2011'de ilk stintte farkı genelde açar, bütün yarışta onun ekmeğini yerdi. Zaten hep dediğimiz gibi -2011'den beri- öndeki araç ilk stintte farkı açamadıysa arkadaki araçtan ya yavaştır ya da eşit hıza sahiptir yarış için. Red Bull bu yıl ilk çizgiyi alamıyor ve trafikte kalarak yarış hızında kendinden biraz daha iyi olan Lotus ve Ferrari arasında kalıyor. 2011'de de yüksek df'li araç yüksek bozunmaya sahipti.  Bu lastiklerin esprisi de bu ama Pirelli bu sefer kantarın topuzu kaçırdı gibi. Red Bull'un eleştirisi bu noktada haklı, elindeki hızlı aracı kullanamayan her takım böyle tepki gösterirdi. Ayrıca patlayan lastikler de Pirelli'yi bu karara itmede yardımcı olabilir.



Felipe Massa

Yazının içinde birkaç cümle ile değinmeyelim dedik. Massa cumartesi Alonso'dan sadece 0.001 sn yavaş kaldı. Webber'i engellediği için 3 sıra ceza alsa da pazar günü oldukça iyiydi. Puan tablosunda Vettel 89 puanla liderken, Alonso 72 ve Massa 45 puanda. Asıl soruya gelelim; Massa yarış kazanabilecek mi ? Şu anki tabloda zor gözükmüyor, peki Ferrari buna izin verir mi ? Büyük ihtimalle izin verecektir, hem Ferrari'nin Vettel'le 17 puanı kapatmak için rekabetçi bir aracı var hem de Massa'nın şampiyonluk şansı bitmedi. Olaylar 2010'dan çok farklı yani. Massa ve Alonso arasındaki puan farkının sabit kaldığını varsayarsak ya da Vettel ile Alonso'nun, takım Massa öndeyken yaz arasına kadar bir emir vermez. Formula 1'i izleyen zengini fakiri, genci yaşlısı, Malatyalı'sı Elazığlı'sı unutması mümkün olmayan 2008 Brezilya yarışından beri galibiyet alamayan bu adamın artık bir yarış kazanmasını istiyor. Kimbilir bir yarıştan sonra arkası da gelebilir..

Aşağıdaki resimler de kıymetlimiss'in resimleri, normalde çıktısını almam, bu sefer bir çılgınlık yapayım dedim. Hayatımda aldığım en güzel çıktılardı muhtemelen...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder