17 Temmuz 2011 Pazar

Istanbulpark ne olacak ve motosikletçiler





Bu yazıyı biraz da Ntvspor'daki Motogp yayınlarından sonra yazmaya karar verdim. Kenan Sofuoğlu sayesinde Motogp'ye olan ilgim arttı ve daha sık izler oldum. İyi ki de izlemeye başlamışım çünkü bu yayınlarda Türkiye'de pek göremeyeceğimiz incelikte bir yorumcuyu, bir motosikletçiyi keşfettim : Hamit Abbasoğlu. Kenan çok iyi giderken yarış dışı kaldığında 'olur böyle şeyle yarışta' diyen bir kişi bu insan ve 'inanılmaz' derecede olgun yorumlarıyla bizi fanatizmden de uzak tutuyor. Özeti bu işten zevk alıyor. Amacım Abbasoğlu'na methiyeler düzmek değil tabii ki. Onun da bazen dile getirdiği gibi Istanbulpark'ın ne olacağı veya neden böyle olduğu ?

Istanbulpark ilk iki yılında gerçekten büyük bir seyirci oranını yakaladı ülkemize göre ne zaman işletme Bay E'ye verildi o zaman pist yılın 51 haftası ölüme terkedilir oldu. Burda hata tam olarak kimin bilmiyorum ama bu hakkı ona vermekle büyük hata yapıldı, herkes hemfikirdir galiba bunda. Bay E'yi de suçlamıyorum kesinlikle, herhalde o kadar işinin içinde Istanbulpark'a yarış çekmeye çalışmasını beklemiyorduk değil mi ? Bu pist daha çok F1 amaçlı yapıldı, evet. Peki ya diğer dallar ne olacaktı ? Bir F1sever olarak empati yapmamız gerektiğini düşünüyorum ayrıca benim fikrime gelirsek ben bu pistin Türkiye'nin -belki de yakın çevremizin- motorsporları mabedi olmasını diliyorum. Bu iş için en uygun pistimiz.

Bunu açarsak Maracana Brezilyalılar için nasılsa, Wembley İngilizler için nasılsa Istanbulpark da Türk motorsporlarının mabedi olabilir. Verdiğim örnekler ürkütmesin, şöyle de düşünülebilir. Eskişehir'de yarışan küçük bir karting pilotu ileride 'Ben de bir gün Istanbulpark'da yarışacam' diye hayal kurması gibi birşey bu. Aynı her küçük Beşiktaşlı futbolcu adayının İnönü'yü hayal etmesi gibi.

Hamit Abbasoğlu Istanbulpark'ı eleştirirken güzel bir şey dedi, kült yaratmada üstümüze yok cidden. Ayrıca Türkiye'nin tanıtımı gibi çok açık bir cümle de yeterince doyurucu değil. Hıncal Uluç gibi yazarlar severler, aslında bizim bir şey bilmediğimizi, gerçeğin çok farklı olduğunu falan filan. Istanbulpark'ın çok kötü bir pist olduğunu söyleyecek falan değilim, seyir zevki için gayet ortalamanın üstünde bir pist. Bir motosiklet seyircisini yerinize koyarsanız kendinizi Türkiye'de güzel bir pistiniz var ve bundan yararlanamıyorsunuz, şahsen ben çok kızardım ; gayet sinir bozucu bir durum. Ve bu insanların da konuşmaya hakkı var, motorsporları F1'den ibaret değil. Bir yandan da amacım zaten minicik olan motorsporları camiasını karşı karşıya getirmek değil. Abbasoğlu yayında Tahincioğlu'nu mu kast etti anlamadım ama demem o ki önemli olan daha başka. Zaten nitelikli tartışmalar her zaman yararlıdır diye de düşünüyorum.

2012 yılı için F1 anlaşması muammada fakat önemli bir yol kat ettik, bu konuda GSGM başkanı Yunus Akgül önemli adımlar attı diye düşünüyorum, ayrıca çok sevilen bir pist burası F1 medyası tarafından da. F1 elimizden gidecek mi tartışmaları çıktığı zaman medyada çoğu kişinin -nitelikli spor haberi yapanlar da dahil- artık umudumuzun kalmadığını falan söylüyordu. Dayanakları ise İto ve İBB başkanlarının yaptığı açıklama! Araştırma, soruşturma hak getire ,tabii ne gerek var (Bu arada ilerleyen yazılarımda da Türk medyasında F1 ve motorsporları konusunu da açmak istiyorum fazlasıyla) ! Her neyse artık işletmeyi de kendimiz alarak diğer dallara da açacağız pistimizi diye duydum. En mantıklısı da bu hem F1 hem de diğerleri için. Orayı karnaval yerine çevirmemiz lazım.

Türkiye gerçekten her kulvarda benzer oranlarda olmasa da büyük bir gelişim trendi içinde. Bunlar çok klişe olacak ama büyük ve güçlü bir devlet olmak istiyorsak olaylara daha geniş ve uzun vadede bakabilmeliyiz. Evet gelişiyoruz diye F1'e gerek yok veya onlarsız olmaz diye uç yorumlara kaymak çok sakıncalı. Sakince oturup konuşulmalı bunlar, bunu yapabilirsek zaten 'büyük' oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder