29 Ağustos 2013 Perşembe

Spa, Monza ve Ana Sponsorlar

İspanya'daki Alonso galibiyetinden bu yana Mercedes ve Red Bull sırayla birer galibiyet almaya başlamıştı, bu sefer sıra Red Bull'daydı ve lacivertler sezonun 5. galibiyetini almayı başardı. Aslında pol de uzakta durmuyordu ama yağmur işleri biraz olsun değiştirdi. İşin içinde Hamilton da olunca pol yine Mercedes'e gitti. Diğer dikkat çeken ise Button'ın 6.'lığı oldu. McLaren iki Lotus ve Ferrari'yi geride bıraktı, üstelik onlardan fazla tur atmayarak. Zaten iki RBR ve Mercedes dışında diğerlerinin ekstra tur atmaya zamanı kalmamıştı. Di Resta'ya ise yazık oldu, üst sıralarda farklı isimleri görmek her zaman güzeldir. Aslında Lotus ve Ferrari de kuru havada fena gözükmüyordu fakat işte yağmurlu sıralamalarda zamanlamanın ne kadar önemli olduğu malum. Marussia'ların ve Van Der Garde'nin de Q2'ye kalması güzel sürprizler oldu.





Açıkçası Spa-Francorchamps takvimdeki bu yerini aldıktan sonra daha bi heyecanlı hale geldi, daha doğrusu insanlar yarışı daha heyecanla bekler oldu. Hatta yaz arasının son haftasında Eau Rouge'a methiyeler düzmek yakında F1 geleneği hale gelebilir. Amma velakin 2010'u bir kenara bırakırsak özellikle de üç yıldır beklentilerin yüksek olmasından dolayı biraz tatsız tutsuz yarışlar izliyoruz. 2011 ve 2013'de Vettel, 2012'de de Button oldukça kolay galibiyet elde ettiler. 2013'ün sıkıcı Belçika Gp'si de sanırım yarıştan çok Greenpeace protestosuyla anılıcak, umarım piste çok fazla ceza gelmez. Bu arada protestonun etkisi de Türk medyası hissedildi, gazeteler normalden daha çok yer ayırdılar ve normalde hiç haber yapmayan sitelerde de Greenpeace'in protestosu haberini gördük. Bu arada Greenpeace Formula 1'i değil, Antartika'da petrol arayan Shell'i protesto etti. Shell de bilmeyenler için Belçika GP'nin ana sponsoru.






Pazar günü ilk turda liderliğini kaptıran Mercedes ilk stintte yine Red Bull'a ayak uyduramadı. Hamilton'ın kazandığı Macaristan dahil Mercedes pilotları ilk turlarda lider gittiği hiçbir yarışta Vettel gibi yarışı kopartamıyor, tabii bu W04'den kaynaklanıyor sürücülerden değil. Belki Silverstone'u farklı bir yerde tutabiliriz. Ferrari de yarış kazanacak hıza sahip gibi duruyordu fakat son stintteki hız yine de soru işareti. Evet Alonso ve Ferrari galibiyet şansı kalmadığı için limitte gitmemiş olabilir ama bu tam olarak soru işaretlerini ortadan kaldırmıyor. Mercedes de çok parlak görünmeyen yarış hızlarıyla aslında iyi bir yerde bitirdiler. Webber bütün yarışı Rosberg'in arkasında bitirirken, Button da dediği gibi podyumu zorlasa da başaramadı. Diğer puan mücadelelerinde ise Grosjean ile Perez'in olayındaki ceza birçoklarına göre ağır değil, çok ağırdı. Belki kurallara uygun olabilir ama aynı mücadele ön sıralarda olsa ve ceza gelse muhtemelen şimdi onu konuşuyorduk, o zaman biz de onu bekleyelim, başka çaresi yok gibi yoksa arka ve orta gruba verilen ağır cezalar pek gündeme gelmiyor.


Alonso nereye bakıyor ? 

Spa-Francorchamps ve Monza'nın yeri Formula 1 için her zaman ayrı oldu ama son yıllarda artan Tilke pistleriyle taraftarların gözünde ayrı bir yere sahip artık. Red Bull'un dominasyonunu da unutmamak lazım. 2009'dan bu yana en yüsek df'a sahip Newey'in araçları en çok Kanada, Spa ve Monza'da zorlandılar. Spa'nın yüsek df gerektiren ikinci sektörüyle durumu kurtarsalar da Monza biraz daha güç oldu onlar için. Yine de Red Bull'un 2012 kadar zorlanmayacağı aşikar. Geçen seneki hız eksikliği her ne kadar Monza'nın karakteristiğine bağlansa da asıl problem RB8'di sanki. Çünkü RB8 Singapur'a kadar en hızlı 2,3 veya 4. en hızlı araçtı, asıl gelişimi Singapur'dan sonra gerçekleştirdiler. Önümüzde 2011 örneği de dururken..





Monza'ya takımlar en düşük df paketiyle geldiğinden işler biraz daha karmaşıklaşıyor. Üstelik yavaş ikinci sektörüyle çok komplike bir pist. Yani göründüğü gibi düzlük hızı iyi olan takımların kolayca kazanabileceği bir yarış değil. Aracın hem belli bir df seviyesi, hem de belli bir düzlük hızı gerekiyor ki Monza'da en optimum noktaya ulaşabilsin. 2010'da Ferrari'nin ve 2012'de McLaren'in en hızlı araç olması boşuna değildi. Haftaya da ibre az biraz Mercedes'i gösteriyor. Griler polü alırlarsa düzlük hızlarıyla yerlerini koruyabilirler. Monza psikolojik olarak Red Bull'a darbe vurulacak son yer gibi gözüküyor. Eğer Vettel ilk turlarda yarışı alıp gidemese düzlüklerdeki malum problemleriyle Ferrari ve Lotus tarafından büyük tehdit altında olacaktır. Hele de Lotus'un pasif DRS'si çalışırsa ortalık iyice karışabilir. Lotus'u da gözardı etmemek lazım, İtalya'da lastikler çok zorlanmasa da bu lastiklerle her zaman fark oluşturabilirsiniz. Özetle Red Bull devrilecekse burda devrilir, aksi taktirde şampiyona bitebilir. Şu an görünen takımların Singapur güncellemelerinin planları hazır ama sonrası için Monza kritik olacak. Vettel'in ilk 5 dışında kalması şampiyonayı oldukça hareketlendirecektir. Şöyle bir durum da var ki; yarışı Red Bull'un kazanması çok fazla kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu yazıda Belçika GP'sinden çok bahsetmesek de araya yolcu alacaz.

Ana Sponsorlar

Şu an Formula 1'de sadece 4 takımın ana sponsoru var ; Red Bull, Ferrari, McLaren ve Mercedes. Bunların içinden de Marlboro Ferrari'ye ismi hiçbir yerde görünmemesine rağmen 100 milyon dolar ödüyor, İtalya gerçekten garip. Gerçek anlamda ana sponsor ise Vodafone, onun da bu yıl sözleşmesi bitiyor ve McLaren 2014 için yeni bir sponsor bulmak zorunda. Aslında sponsora en çok ihtiyaç duyanlar Lotus, Williams ve Sauber. Sauber'in ne idüğü belirsiz ama para getiren bir anlaşma yaptı Ruslarla. Lotus ve Williams ise bir türlü ana sponsor bulamadı. Tabii bir ana sponsor olmak 40 ila 100 milyon dolar arasında bir parayı gözden çıkarmak demek. Bunu ödemek için de bir şirketin en az 10 milyar dolar civarında cirosu olması lazım. O da en az. Yine de düşük miktarlarda anlaşma yapmak hiç anlaşma yapmamaktan iyi değil midir tartışılır. Takımlar parayı yeterli bulmayınca hiç sponsor almamayı tercih ediyorlar. Özellikle Lotus ve Williams'ın bir an önce ana sponsor bulmasını muhtemelen bütün F1 fanları istiyordur.


Koca Mercedes logosu hiç güzel durmuyor, belki de sponsor çağırıyor.



Lotus'un Honeywell anlaşması sezon başında yapılamadı, hala da öyle kaldı. McLaren ise Vodafone'un yerini dolduracak planımız var dedi. Önce Gillette ile Çin'de ufak bir flirt yapıldı, sonra bir gazeteciden GlaxoSmithKline'i duydum. GSK şu an zaten Lucozade ve Maximuscle ile McLaren'e sponsor. İki firmanın da McLaren'le dirsek teması var yani. Ayrıca Whitmarsh takımın 40 yılda sadece 4 ana sponsoru olduğunu vurgulaması da Telmex ihtimalini oldukça düşürüyor. Kamuoyunda böyle bir beklenti olsa da Telmex muhtemelen son kart olarak olarak çekmecede duruyordur. Red Bull'un Infiniti'si ve Mercedes'in Petronas'ı halinden memnun görünüyor. Orta sıralardan Force India Sahara'ya sahip olsa da onlar zaten takımın ortağı. Marussia ve Caterham'dan ise ses seda yok. Toparlarsak; sürekli Formula 1'in pazarlama gücünden bahsedildiği bir ortamda ciddi bir isim sponsorluğu eksikliği var. Herhangi bir Formula 1 takımına isim sponsoru olmak zor iş kabul ama görünen köy de pek kılavuz istemiyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder