14 Eylül 2012 Cuma

Avrupa'ya Gri Veda : Spa ve Monza GP'leri

İlk tur, son sektör

Macaristan : McLaren - Lotus
Belçika : McLaren - Red Bull
Monza  : McLaren - Ferrari
McLaren son üç yıldır klasikleşen 'Valencia-İngiltere-Almanya Performans Kaybetme Şenlikleri'nden sonra sazı eline aldı. Hatta üç yarışta kazanırken hepsinde farklı takımlarla mücadele etti. Spa ve Monza'da kazanarak iki şampiyonluğu da daha heyecanlı hale getirdi. Her ne kadar Spa'da Button rahatça kazandıysa da Vettel'in performansı gözlerden kaçmadı. Bu yarışa dair anlatacak pek bir şey yok Grosjean'ın sebep olduğu kaza haricinde. Grosjean'ın cezasını hemen hemen herkes haklı buldu da hukuki olarak tamamen skandal. Şampiyonanın önde giden adaylarını saf dışı bıraktı açıklaması bazı pilotların daha fazla adalete sahip olduğunu gösteriyor. Lotus bu noktaya itiraz edebilirdi, en azından basın önünde dile getirebilirdi. Button'un McLaren'le ilk podyumu ve Hamilton'ın twitter skandalı ise unutulmayacak başka şeylerdi.

Spa ve Monza yüksek hızlı pistler olsa da F1'in en teknik pistlerinden. Özellikle de Monza'da takımın doğru ayarları bulması gerçekten zor iş. Düşük df, yüksek düzlük hızı gibi bir basit bir denklem yok işin içinde, evet pist sizden bunu istiyor ama aracınız buna ne kadar uygun ? Monza için dersine iyi çalışmak önemli, pistin istedikleriyle aracınızın özelliklerinizi örtüştürmeniz lazım. 2010'da herkes McLaren galibiyeti beklerken Ferrari kazanmış, 2011'de ise dersine iyi çalışan Red Bull herkesi şaşırtarak adeta uçmuştu. 2012'de ise Ferrari dersine daha iyi çalışmış gibi gözüktü. Son iki yarışta McLaren'in 0.7 sn civarında geri kalan takım Monza'da pol mücadelesine girişti. Belki McLaren de dersine iyi çalışmamış olabilir çünkü yüksek df ve fena olmayan bir düzlük hızıyla daha rahat ayar yapma şansına sahiptiler.

Patroınlar konuşuyor.


Q3'de sorun yaşayan Alonso'nun yarışta kazanacak bir hıza sahip olması şampiyona için kritik olabilir çünkü kağıt üstünde McLaren'in en zorlanacağı yarıştı Monza. Tabii bu yıl neyin ne olduğu belli olmadığı için her yarış farklı bir tablo görebiliyoruz. Yine de son yarışlarda lastiklerden eskiye nazaran çok daha az bahsedildiğinden de takımların lastikleri anladığının varsayabiliriz. McLaren'i bir kenara koyarsak Lotus, Red Bull ve Ferrari'nin sürekli değişen sıralaması kilit olacaktır. Lotus'un son iki yarışta lastik koruma konusunda kendi performanslarının gerisinde kaldığını gördük, aksine McLaren'in de lastiklerini hemen harcamadığını, Red Bull ve Ferrari'nin de sırasıyla Belçika ve İtalya'da McLaren'le boy ölçüştüğü ise gözlerden kaçmadı. Peki Sauber'in Belçika gibi ön sıralardan kalktığı yarışlarda ön grup onların lastik korumasıyla boy ölçübilecek mi ? Şampiyona açısından yine önemli olabilecek bir mücadele. Sauber'in ön sıralardan kalktığı bir yarışı kazanabilir demek de kolay değil, Spa bunun için önemli bir ölçüt olacaktı, orada acaba yarış performansından fedakarlık ettiler mi, ettilerse ne kadar ettiler bilemiyoruz.

Uçtu uçtu Vergne uçtu..


Button, Vettel ve Webber'in yarış dışı kaldığı günde Perez günün tartışmasız en çok konuşulan ismi oldu. Yarışa 8. sıradan başlayan Kobayashi 6.turda Perez'e geçiliyor -muhtemelen çok sorun çıkarmamıştır. - ve her tur yaklaşık yarım saniye geride kalıyordu Meksikalıya göre. Perez'in performansından gözlerden kaçan bu fark çok normal gelmedi açıkçası. Kobayashi ilk 10'a girmenin cezasını mı çekti ? Taktikleri belirlerken Pirelli'nin lastik hamurları arasında bazen hiç fark olmuyor, böyle durumlarda sert lastikler daha bir avantajlı oluyor. Kobayashi 20.tur pite girerken Perez 29.tur içeri girdi. Checo Alonso'dan  9 tur, Hamilton'dan 5 tur temiz lastikleriyle 8.sıradan başlayarak önündekilere teker teker geçmeyi başladı. Ancak 36.turda Raikkonen'den kurtularak önünü açabildi. Önü açılan Perez ön gruptan 1.5 sn çalarak geliyordu. İki Ferrari'yi geçince McLaren tempoyu yarım saniyeye yakın artırdı ve Hamilton Monza'da ilk defa kazandı. Açıkçası tur derecelerini incelemek de pek işe yarar bir şey değil mücadele olmadıkça. Özellikle de McLaren'in son iki yarışta rahatça lider gitmesinden dolayı. Üstelik Monza ve Spa biraz kendine has pistler, önümüzdeki yüksek df pistler için tam bir gösterge sayılmaz. Ne yazık ki F1 takviminde pistler gittikçe birbirine benziyor, acaba neden ?

Lotus'un kendi geliştirdiği D-DRS'si yarışta kullanamaması ve Red Bull'un bir türlü beklenen güncellemeyi yapamaması gelişim yarışının belirleyicileri oldu Uzak Doğu öncesi. Red Bull'un sezon arası öncesi aldığı yasaklar sanki bünyede yavaş yavaş kendini hissettiriyor. Hızlanmanın önemli olduğu pistlerde sene başındaki gibi güçlü olamayan Red Bull var. Yine de derli toplu değerlendirmek için Singapur'u beklemeliyiz, çünkü Macaristan'dan yaklaşık 2 ay ve 3 yarış sonra daha sıkıcı ve karanlık başka bir Macaristan GP'si izleyeceğiz. Bu arada yavaş yavaş yaklaşan bir Sauber galibiyeti ve ilginç şekilde hala galibiyeti olmayan bir Lotus var.

Görünmeyen Rekabetler

Grosjean renk vermedi..
Arka ve orta sıralardaki rekabete başlamadan önce Raikkonen'in ve Schumacher'in son yarışlardaki muazzam performansı da gözlerden kaçmıyor. Schumacher en büyük eksisi sıralama turlarını düzelttikten sonra Rosberg'in önünde yer almaya başladı, Raikkonen hem kendi gelişimi hem de Grosjean'ın hatalarıyla takımın lider pilotu oldu. Grosjean ve Maldonado sürekli kazalara karışsa da grid için önemli pilotlar çünkü ikisi de tek turda iyi. Pilotlar tecrübeyle tek turdaki hızını -yani yeteneğini- pek fazla geliştiremeseler de yarışlarda daha akıllı davranmayı öğreneceklerdir. En azından hızlı bir şekilde öğrenmelerini umalım.

Podyuma çıkamayan takımlardan Force India'da son yarışlarda Hulkenberg göz kamaştırmaya başladı. Hem cumartesi günü İskoç takım arkadaşını geçiyor hem de Belçika, Valensiya gibi olaylara karışmadan iyi yerlerde bitiriyor. Di Resta sanki medyanın biraz abartısı mı diye de düşünmeden edemiyor insan. Yine de erken. Toro Rosso'da ise Ricciardo 10-3 yaptı sıralamalarda. Vergne Monza'dan önce iki yarış Avustralyalıyı geçince acaba demiştik. İlginçtir Vergne'in 8 puanına karşılık Ricciardo'nun 4 puanı var. Diğer mücadele ise Marussia'da. Sıralamalarda 8-4 önde olsa da Glock, Pic diğer takım arkadaşlarından daha dişli çıktı. Belçika'daki mücadele ve Glock'un açıklamalarıyla kendi çaplarında gündem oldular. İkilinin mücadelesine de arada bakmak gerekiyor. Gridin sonundaki HRT ise Caterham ve Marussia gibi 3 yıldır bir tane 'iş bilen' bir tane paralı pilotları olsaydı şimdi daha güçlü olabilirlerdi. Ayrıca Marussia Glock'la Belçika'da Petrov'a 0.4, İtalya'da 0.150 sn uzaklıktaydı, kim bilir yakında Marussia garajında da bir kutlama görebiliriz..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder