Wimbledon'u da kaçırmıyorlar... |
İngiltere'nin beşiği olduğu şüpheli ama Formula 1'in beşiği olduğu kesin. O yağmurda 80 bin kişi antrenmanları izlemeye geldi, üzerine diyecek bir şey yok. Üstelik büyük çoğunluğu Hamilton ve Button için gelen fanların haftasonları buruk bitti. McLaren İngiltere ile bütünleşmeye çalışması -bilmiyorum belki ben böyle yorumluyorum- önemli bir hamle. Birçok takımın merkezi orada ama İngiltere biraz McLaren ile anılır oldu. McLaren'in, Mercedes'in sürücü seçimi gibi planlı olmasa da iki tane Britanyalı şampiyonun takımda olması onları bu yola itmiş olabilir, her ne olursa olsun İngiltere'de var olmak F1 için çok önemli, belki de bu konuda Williams geç kalmıştır. Üzerine Lewis Hamilton yarıştan sonra olimpiyat meşalesini taşıdı. Bu gelişmeleri de not edip başka yazıya saklayalım. İngiltere'nin yayın haklarına sahip SKY Sport taraftarlardan gelen birkaç resmi de paylaşacağız bu arada. Sözde İngiltere yerine Britanya'yı kullanacaktım, olmadı, alışmışız bir kere. Yine pist dışı bir haber olarak McLaren pilotlarının kendilerini seslendirdiği bir animasyon yapmış, Sky Sport'da yayınlandı, Ron yine iyi çalışıyor. Silverstone her sene şovun önemli bir parçası olmayı sürdürüyor, daha iki sene önce pistin takvimden düşme ihtimali olduğunu hatırlamak bile insanın tüylerini ürpertiyor. Takvime doluşan ruhsuz pistlerden sonra eskiden hiç sevmediğim bu piste şimdilerde aşık olmuş durumdayım.
Büyük resmin bir kenarında da Romain Grosjean ve Lotus gerçeği var. Yine yarış kazanacak bir hıza sahiptiler, yine olmadı. Soğuk havada iyi olmaları da ayriyeten şaşırttı. Ben Raikkonen'den bahsetmek istiyorum, sanırım bu sene kafasında sadece yarışıp tekrar forma girmek var. Kendisinden beklenenden çok daha sakin, etliye sütlüye karışmadan devam ediyor. Buz Adam'ın kafasında muhtemelen başka şeyler var ya da hala araçla sorun yaşıyor. Yine de şu ana kadar oldukça iyi iş çıkarıyor, bu sene olmasa bile seneye patlama yapma ihtimali yüksek. Onun değerini gittikten sonra anladım, şu anki grid tadından yenmiyor zaten. Sauber'in hızı da bu yarış fena değildi, belki de Lotus'dan sonra 4.takımlar. Sene başı ilk 4 yarıştaki antrenmanların hepsinde Mercedes motorları kazanırken ben de çetelesini tutuyordum, sanırım 12'de 12 yapmışlardı. İngiltere'de de ilk 7 takım içinde Williams'la beraber Mercedes ve McLaren grubun son kısmını oluşturuyorlardı. Orta grubun yalnız kovboyu Toro Rosso'da da Ricciardo yine Vergne'in önünde tamamlamayı başardı yarışı, 3.Antrenmanlarda fena gözükmeyen Marussia ve HRT'nin de gerçek hızlarını göremedik yağmurdan, yine de Marussia büyük güncellemeleriyle HRT'nin önüne geçmiş gibi, HRT 2 tur yerken onlar 1 tur yedi. Sıralama turlarında da Alonso, Hamilton ve De La Rosa'nın 9-0 üstünlüğü devam ederken, Webber Vettel'e karşı 5-4 yaptı. Yine ceza yiyen Maldonado'ya da yeteri kadar laf söylendi ama bir pilot ne kadar agresif olursa olsun bir yere kadar sorun olmayabilir, hatta bu fazlasıyla taraftar da toplar size, Maldonado'nun yaptığı ise çok farklı, Belçika 2011 ve Monaco 2012. Kasıtlı olarak rakibinin üzerine sürdü bu iki olayda, iyimser bir yaklaşımla olayı açıklamaya çalışanlar oldu lakin açıklayacak pek bir şey yoktu. Ne yapmaya çalıştığı konusunda bir fikrim yok, yakında Fia onun yüzünden cezalarda yeni yaptırımlara gidebilir, aklıma ilk gelen yılda 5 defadan fazla ceza alan pilotun puanlarının silinmesi gibi birsürü ceza türetilebilir. Ne olursa olsun sorun Maldonado'nun iyi niyetli olmayan sürüşleriydi, F1'in en agresif sürücüleri bile böyle kötü niyetli değillerdi hiç bir zaman.
Bu da en sanatsalı.. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder