1 Ekim 2013 Salı

Alt Seriler ve Kevın Magnısın

2013 yılı McLaren için felaket ötesi başladı, öyle de devam etti. Formula 1'e Lewis Hamilton'u armağan eden takımın genç sürücü programı ise takım pistte zor anlar yaşarken adeta şaha kalktı. Geçen sene de dikkatleri üzerine çeken ve Abu Dhabi'deki genç sürücü testlerine katılan Kevin Magnussen ile geçen yılın Eurocup Formula Renault 2.0'u kazanan Stoffel Vandoorne Formula Renault 3.5'a bu yıl damga vurdular. Biz de bu vesileyle hem bu iki sürücüyü hem de genç sürücülerle, alt ve destek serileriyle ilgili konuşalım dedik.





Kevin Magnussen'den başlayalım öncelikle. Danimarkalı eski F1 pilotu Jan Magnussen'in oğlu. Jan Magnussen birçoklarına göre F1'in kaybolup giden önemli yeteneklerinden. Kevin de Formula Ford Danimarka'yı kazanarak kariyerine başlamış. Ülke dışına çıktıktan sonra şampiyonalar kazanamasa da hep ilk üçte yer alabilmiş. Daha da önemlisi bir seride ikinci yıl kalmamış, sürekli diğer serilere atlamış. 2009'da Eurocup 2.0'da ikincilik, 2010'da Almanya F3'de üçüncülük, 2011'de British F3'de ikincilik ve son iki yıldır Formula Renault 3.5'da. Bu bilgileri unutmayın, birazdan işe yarayacak.


Magnussen'lerin büyüğü


Stoffel Vandoorne da Magnussen gibi 92 doğumlu. 2010'da F4 Eurocup 1.6 kazanarak Eurocup 2'ye geçmiş, ilk sezon 5. olmuş, geçen yılda şampiyonayı kazanarak Reno 3.5'a transfer olmuş. Zaten bu şubatta McLaren programına katıldı. Eurocup Formula Renault 2.0 da Formula Renault 3.5 gibi aynı pistlerde dolanıyor Renault Dünya Serisi takviminde. Yani aynı havayı soluyorlar. Bir bakıma bu serinin GP3'ü. Belirtmeden geçmeyelim, Renault'un alt serilere inanılmaz bir desteği var, Fia dua etsin de Renault desteğini çekmesin. Renault Dünya Serisi içinde Eurocup Megane Trophy ve Eurocup Clio serileri de var, bir hafta sonunda dört serinin ikişer yarışları oluyor. Oldukça yoğun bir program ve aralarda da Red Bull F1 araçlarından biriyle ve Renault araçlarıyla gösteriler de oluyor. Unutmadan biletler bedava, belki yolunuz düşer. Belki Türkiye'ye gelir.

Stoffel Vandoorne / Hungaroring


Şimdi, alt serilerle ilgili 2013'den önce çok fazla ilgilenmediğimizi şerhini koyup önemli noktalara gelelim. Öncelikle bir pilotun kaç yaşında hangi seride yarıştığı çok önemli. Kendinden 2 veya 3 yaş büyüklerle kapışan bir gençten şampiyonluk beklemememiz lazım. Diğer önemli faktör de seride kaçıncı yılını geçirdiği. İlk senesinde pek ortalarda görünmeyen bir genç pilot ikinci yıl aynı serinin tozunu attırabilir. Bu iki faktörün etkisini Lewis Hamilton'ın kariyeri üzerinden çok güzel bir örnekle anlatabiliriz. 85'li Hamilton 2004'de F3 serisini beşinci bitirmiş, ilk iki sıradaki isimler 82'li Jamie Green ve Alexandre Premat. Üstelik Green domine etmiş seriyi. O yılın 4.'sü de 85'li Rosberg. Yalnız Rosberg'in de serideki ikinci yılıymış. Hamilton'un başarısı daha net anlaşılıyor. Zaten Hamilton 2005 yılında seriyi 20 yarışta 13 pol, 15 galibiyet alıyor ve bize de diyecek bir şey kalmıyor. 2005'in ikincisi Sutil, Di Grassi 3, Vettel 5, Van der Garde 9, Di Resta 10. Şu an anlamsız görünebilir ama Hamilton Vettel'den 2 yaş büyük.





Lewis Hamilton'ın kariyeri



Bütün bu seriler, yapılan onlarca yarış şu an bizim için sadece istatistik. Bilmediğimiz birçok faktör olabilir. Pilotların çoğu sırf yarışmak için başka ülkelere gidiyorlar. Yeni bir ortam, yeni arkadaşlar, yeni takımlar. 18-19 yaşında hayallerinin peşinde giden bir pilot ister istemez mental olarak çok da güçlü olmuyor. Yanlarında onları zor durumda destek olacak birileri bile olmayabilir. Bazen sayılar yeterli olmayabilir alt serilerdeki pilotların başarısını ölçmek için.


Nico Hulkenberg'in kariyeri



Avrupa F3 serisine geri dönersek, 2006'da Di Resta'nın şu meşhur Vettel'i geçtiğim diye anlattığı sezondu. Vettel'in Formula 1'e girerken ne Hamilton ne de Hulkenberg kadar kariyeri vardı. Hatta kendi ülkesinde düzenlenen Formula BMW dışında şampiyonluğu yok. Bugün ise 4. F1 şampiyonluğuna ulaşmak üzere. Genç pilotları değerlendirmek için bu seriler hayati fakat Vettel gibi örnekler de olabiliyor. Vettel'in Red Bull Akademisi'nde olması da önemli bir avantajıydı. Büyük takımların genç sürücü programlarına girmek pilotları en azından kafaca daha hızlı gelişmelerini sağlayabilir.



Sebastian Vettel'in kariyeri



McLaren programı da Hamilton sonucunu verdikten sonra boş durmamış. Genç sürücü programının iki elemanı Red Bull'un Portekizli'si Antonio Felix Da Costa'yı mağlup etmeyi başardı. Da Costa da sezon genelinde bekleneni veremese de son yarışlarda toparlanmayı başardı, muhtemelen seneye Toro Rosso'da olacaktır. McLaren de 2006'da Hamilton'ın GP2 zaferinden sonra şampiyonu direk F1'e süperlisans kazandıran diğer seri FR 3.5'da bir pilotu şampiyon olacak. Zaten Magnussen Silverstone testlerinden sonra süperlisansa yetecek kadar km. yapmıştı. Süperlisans denince akla gelen diğer isim de 18 yaşındaki Sergey Sirotkin. Rus pilot yaşına göre fena iş çıkartmıyor, aslında bir sene daha seride kalsa hem biraz daha olgun olabilir hem de yetenekleri hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirdik. Rus patronları ve babası sırf Sochi için koltuğu zorluyorlar fakat pilotun kariyeri için bu hamle hiç iyi olmayabilir. F1'e yanlış veya erken zamanda girip kaybolan birçok yetenek var, kendileri bilirler, Sirotkin ileride kaybolup giderse üzülenlerin sayısı bir elin parmağını geçmez. Eğer Sirotkin beklentileri karşılarsa duruşuyla yeni Raikkonen de olabilir. Tavırları, hareketleri falan çok soğuktu Hungaroring podyumunda.

FR 3.5'da şu ana kadar 15 yarış yapıldı. Artık son iki yarış Katalunya'da. Geçen sene büyük bir heyecan vardı Sam Bird, Jules Bianchi ve Robin Frijns arasında. Frijns çok tartışmalı bir şekilde şampiyonayı kazandı. Son yarışta Bianchi'ye geçilen Hollandalı Magnussen'e de geçilmemek için savunma yaparken ilginç bir şekilde Bianchi'yi biçti, kendi de yarış dışı kaldı. Hemen akıllara Senna ve Schumacher'in yaşadıkları gelmiştir. 91'li Frijns'ın kendinden daha tecrübeli 89'lu Bianchi ve 87'li Bird'e karşı şampiyonluğu çok değerliydi. O da yarıştığı bütün serilerde Hamilton ve Hulkenberg gibi şampiyon olmuş bi pilot ; 2010 Formula BMW Europe, 20111 Eurocup Formula Renault 2.0, 2012 Formula Renault 3.5. 2012'in üçüncüsü, bu yılın GP2'de şampiyonluk adayı Sam Bird'ün başarısı da biraz da yaşından dolayı anlamsız. 26 yaş bu seriler için fazla.

Bianchi, Frijns, Bird


Magnussen de 2012'de yukarıdakilerin ilk üçte bitirdiği seriyi 7. tamamlamış. Frijns'ın 4 polü varken, Magnussen 3 pol almış. Yarış dışı kalmadığı yarışlarda baya iyi sonuçlar almış. Bu sene ise 15 yarışta 6 polü var. İki yarışta da yağmurdan dolayı zaman turu yapamadı. Seriyi tam anlamıyla domine etti Kevin Magnussen. Üstelik hem geçen yıl geçildiği pilotları geçti, hem de kendisi gibi birçok pilot seride ikinci yılını geçiriyor. Bir ara şampiyonada Vandoorne'un 3 puan gerisine düşse de -tam da Silverstone testlerinden önceydi fakat McLaren acele bir karar vermedi- toparlanmasını bildi. Çoğu yarışı podyumda bitirdi, şu ana kadar 11 podyum. Bir yarışta diskalifiye, iki yarışta çok gerilerden başladı; biri ceza, biri yağmur, bir de Monaco'da 4.'lüğü var. Yalnız en güzel yarışı Hungaroring'deki ilk yarışta 16.'lıktan 2.'liğe yükselişiydi. Tamamen yağmur altındaki yarışta yetişebildiği herkesi geçti, bunların arasında en büyük rakibi Vandoorne ve Sirotkin de vardı. O yarışın yazısına şuradan bakabilirsiniz. Magnussen birçok açıdan Hamilton'ı andırıyor, yağmurda agresif sürüş, tek turdaki saf hız, McLaren altyapısı derken...Vandoorne de ister istemez Alonso'yu.



Magnussen ve Vandoorne



Hem McLaren hem de Red Bull kampı için Hamilton ve Vettel iyi birer örnek olduğu kadar kötü yanları da var. Her genç sürücüden bu iki isme yaklaşmasını beklemek bazen çok ağır gelebilir. Sonuçta Hamilton gibi pilotlar 15-20 yılda bir gelen yetenekler. Algersuari ve Buemi kötü pilotlar değildi mesela fakat Vettel olmak için takım arkadaşını yenmek de yetmiyor, net bir şekilde mağlup edeceksiniz. Akademiden Red Bull koltuğuna yükselen ikinci isim Ricciardo oldu. Vettel'den 5 yıl sonra. Magnussen veya Vandoorne da 5 yıl sonra F1 şampiyonu da olabilirler DTM'de mücadele edebilirler. Serdar Ortaç'ın dediği gibi yüzlerde örnek var. Yine de F1'e bir kala anlamındaki bir şampiyonanın en iyi iki pilotu aynı programdan çıkıyorsa o program tartışmasız başarılıdır. Zaten McLaren ve Red Bull programları diğer takımların baya bir önünde. Hamilton ve Vettel çıkarmak rastgele olacak işler değil.

Denebilecek çok şey daha var belki ama genç sürücülerin işinin her zamankinden daha zor olduğu bir dönemdeyiz. Test yasakları asıl onları vurdu. Uzatılan ilk antrenmanlarında takımların çoğu genç pilotu tercih etmeyebilir deniliyor. Fazladan tek set için genç sürücüler kullanmak zorunda şartı getirilmeli veya başka önlemler. Bu şartlarda yeni Hamiltonlar çıkartmak çok zor. Yakında grid biraz sponsoru olan biraz yeteneği olan orta sınıf pilotlarla dolacak. Hamilton ve Vettel test yasağının olmadığı zamanın ürünleriydi. Vettel'le aynı yaşta ve onunla alt serilerde mücadele eden Hulkenberg ise test yasağının olduğu şimdiki zamanların ürünü. Hulk'un kariyerinde başka faktörler etkili olsa da koltuğa ilk oturduğunda Barrichello'ya mağlup olmuştu. Şimdiki seviyeye gelmesi 4 yılı buldu. Testler olsa belki 2010'da Barrichello'yu mağlup edebilir, daha erken olgunlaşabilirdi.

Velhasıl kelam, bekleyip göreceğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder