24 Mart 2013 Pazar

This is Ridiculous* - 2013 Malezya GP

- Felipe Massa 3 yıl sonra ilk defa Alonso'yu puan klasmanında geçmiş oldu. 2010'da yine      Malezya'dan sonra şampiyona liderliğini ele geçirmişti bir yarışlık.
- McLaren 2010 Bahreyn'den bu yana 60. yarış üst üste puan almayı başardı.
- Hulkenberg Sauber'le ilk yarışından puan aldı.
- Sergio Perez McLaren'deki ilk puanlarını deftere yazdı.

Birkaç gereksiz istatistik verdikten sonra ilk iki yarışın analizine gelelim. Yazı Malezya odaklı olacak, arada Albert Park'tan da bukleler göreceğiz. Sezonun lastikler açısından bugün hem pist ve iklim şartlarından hem de sezonun başlayalı daha bir hafta olduğundan en zorlu sınavını gördük muhtemelen. Avrupa yarışları öncesi sezonun karambollere yüksek eğilimi devam ediyor. Sepang Albert Park'dan daha derli toplu olsa da akıllardaki soru işaretlerini yine azaltmadı. Artık takımların ellerinde daha çok veri var, bizim de daha çok sorumuz.

Avustralya'da Lotus ve Ferrari'nin öne çıkan lastik kullanımından sonra bugün de Red Bull ve Mercedes'in ayrı dünyalarda olduğunu gördük.  2011 ve 2012'de sezon karışık başlamış, sonrasında üç büyüklerin ağırlığını koyduğunu görmüştük. Sezonun ikinci yarışı ''Aa, evet ya Malezya'da RBR ve Mercedes çekişmişti'' gibi tepki vermemiz zor değil. Yine de 2013 2014'deki kural değişikleriyle geçmiş sezonlara benzemeyebilir.

Biraz gülün ama, çekiyorum...


Cuma günkü Lotus ve Red Bull üstünlüğünden sonra cumartesi günü Mercedes'in de hızlandığını gördük. Ferrari çok ortalarda gözükmese de Q3'de ortaya çıkarak 2 ve 3. cebi aldı. Malezya'da da Q2'nin ortasında yağmur gelmesi yine Avustralya gibi kafaları karıştırdı. Avustralya'da 1 sn farkla polü alan Red Bull burda Q3'e zor kaldı. Q3'de ise herkesten çok daha hızlılardı, Webber son turunu atabilseydi yine ilk çizgiyi alacak gibiydiler. Hem yağmur hem lastikler tabloyu görmemize engel oldular. Yükseğe yakın downforce isteyen bu pistte Red Bull Q1'de çok zorlanmış, Q2'de de Vettel Q1'de kullandığı lastiği kullanmaya devam etmişti. Red Bull'un sıralama turlarından taviz verdiği kesin gibi ki bugün lastik aşınmasının ne kadar ciddi olduğunu gördük. Ferrari ve Lotus ise Avustralya'daki hızlarına sahip değildiler. McLaren'in ise griddeki altıncı hatta Hulkenberg'i de sayarsak altı buçukuncu takım olduğunu söyleyebiliriz. Mercedes ise en büyük soru işareti hala; ne kadar hızlılar, gelişime ayak uydurabilecekler mi, hızlarının kaynakları yine sadece bir buluşa mı dayanıyor göreceğiz.


Bu kadar uzun girişten sonra, işleri ciddileştirelim. Öndeki takımların 4 pit yaptığı yarışta öyle bir an geldi ki artık pitleri saymaz olduk, sağolsunlar 10 turda bir pit yaparak bize yardımcı oldu öndeki dörtlü. Alonso'nun takım tarafından yargılanması zor ama illa yargıla derseniz hatalı kararı sonucunda yarışa veda etmesi Red Bull ve Mercedes'i yalnız bıraktı. Yarış sonrası konuşmak kolay olsa da kanat bu denli hasar aldığında ve birkaç tur sonra herkesin slicklere geçeceği kolaylıkla görülebildiği bir ortamda pit daha doğru bir karardı sanki. Neyse, Alonso eğer yarışta olsaydı bile muhtemelen Button'la beşincilik mücadelesi verecekti, hele ki geçen haftadan sonra Ferrari'nin yarış performansı hiç iyi değildi. Üstelik Massa'nın yarış boyunca genellikle önü açıktı Lotus'ların aksine. Button da bu yarıştaki formuyla 2012 Alonso'yu hatırlattı. McLaren yarışın başlarında en hızlı üçüncü takım, sonlarında ise Mercedes'e yakın bir formdaydı. Bunda Button'ın önün açması ve istikrarı da etkili oldu. Perez'e oranla bu yarış daha iyiydi. Grosjean toparlanmış gözükürken Maldonado yine saçmaladı.

Hayır, dondurma değil

Pilotlar 9. tura girerken Web-Vet-Ham-Ros-But-Hulk-Mas-Per-Gro-Rai sıralaması oluştu. Webber'in sert lastiği hariç öndekiler orta sertlikteki lastiği tercih ettiler. Web, Vet'den 3, Ham'dan 8.3, Ros'dan 12.6 ve But'dan 17.2 sn öndeydi an itibariyle. İlk pitlerden sonra RBR ve Mercedes ayrı dünyalarda, Hulkenberg de geçen yılki Sauber'i andırırcasına Button'ı zorladı. Sonra nefesi yetmedi. İkinci stintte Mercedes'lerin RBR'ye göre biraz daha iyi olduğu görüldü. 18. tura girerken Web 2.1, 5, 7.5 ve 17 sn öndeydi arkasındaki dörtlüye oranla. Öndekilerden Webber'in en yavaş olduğunu gören Horner ve arkadaşları önce davranarak pilotlarını içeri aldı. 2-3 tur içinde gridin geri kalanı da pit yapınca sıralama tekrar eski haline geldi. Bu sefer de Vettel sert lastikleri takmıştı.

Üçüncü stintin başında yeterli hızı olmayan Webber birkaç tur tökezlese de toparladı. Vettel'in önümü açın dediği an da bu zamandı. Pitlerden sonra Web, Vet 2.6, Ham 4.7, Ros 8.1, But 15.8, Mas 25.0, Gro 26.1, Hulk 26.8, Per 27.6 ve Rai 33.8 sn sıralaması oluştu. Massa pitlerde Hulk'u geçerek önü açtı ve Button'la benzer turlar atmaya başladı. 3. pitleri ise başlatan 30. turda Hamilton oldu. Lastikleri ısıtmanın hiç mesele olmadığı bu pistlerde erken pite girmek genellikle büyük avantaj oluyor. Burda da aynısı oldu. Lewis'in arkasından aynı turda Rosberg ve Webber, diğer turda da Vettel içeri girdi. Üçüncü pitini yapan Button'ın sağ ön lastiği düzgün takılamayınca İngilizin 10 puanı heba oldu. McLaren'in hataya tahammülü olmadığı bir zamanda böyle bir hata kesinlikle kabul edilemez. Button'ın 2. pitinden sonraki 1.42'li serilere de yazık olmuş. Button da bunu demeye çalıştı yarıştan sonra. Geçen yıl Kanada'da ilk pitlerin ardından Lotus ekibi yarış galibiyetine göre taktik yapıp öndeki üçlüye (Vet, Ham, Alo) daha fazla zaman kaybettirseydi yarışı kazanabilirdi. Bugün de Mercedes tamamen RBR'ye göre taktiğini ayarladı, arkadaki Button'ı tamamen göz ardı etti. Bunda lastik bilinmezinin de etkisini göz ardı edilemez. Kanada'daki durum da öyle, yarış kazanmak isterken 7-8. sırada dolanan birine göre taktiğinizi ayarlamanız çok uçuk bir düşünce. Öndeki dörtlünün dördüncü ve son pitinden sonra ise lastikler değil takım emirleri konuştu.



Geçişin kolay olduğu pistlerde bir fazla pit genellikle daha işlevsel, Malezya'da da öyle oldu. Fia da yan yana on tane F1 aracının sığabileceği bu pistte neden iki tane DRS alanı koymuş, anlamak zor. Öndeki pilot bu kadar çaresiz bırakılmamalı. Lastiklere dönersek ; Hulkenberg yarışın sonunda Perez'le 22 sn'lik farkı eritti ve 8.'liği aldı. Perez Hulkenberg'in 4 sn önündeyken McLaren boşu boşuna riske girip pite almadı Meksikalıyı, 2 puan daha gitti. McLaren'in umut ışığı Avustralya'da Perez'in özellikle son stinti ve burda Button'ın performansı olabilir ancak. Lastikleri korumada temiz hava etkili olsa da geçen haftanın yıldızları Ferrari ve Lotus'un hız olarak yeterli olmadığı netti. Lastikler konusunda son olarak fena halde 2012 kokuları gelmeye başladı sanki.

Yarışa damga vuran asıl mesele takım emirleri oldu. Geçen yılki Amerika Gp'den sonra Ferrari'nin Massa'ya bilerek beş sıra ceza aldırmasına dair ''Yapıyoruz ama en azından göstere göstere yapıyoruz'' açıklamasını şımarıkça bulmuştum. Bugün ise Ferrari'ye haksızlık ettiğimi anladım. İki takım da dalga geçer gibi takım emirleri uyguladılar. Vettel ve Hamilton takım arkadaşlarından özür diledi! Hadi Red Bull'un geçmişinde bir şeyler oldu, Vettel'in takımın has adamı diyelim. Mercedes'e ne oluyor daha ikinci yarıştan takım emri uyguluyor. Mercedes'in bu yaptığı Ferrari'nin 2002'deki yaptığından da anlamsız ; tarihin en anlamsız takım emri. Başka zaman olsa, Hamilton zorlamaz, ödeşirlermiş. Başka zaman olacak mı, başka zaman olduğunda Hamilton'ın şampiyonluk için puana lazım olursa gibi gibi milyon tane ihtimal akla geliyor. Takım emirlerini ucundan kıyısından hep gördük, göreceğiz de yarışın podyumunun bu kadar suni olduğuna ilk defa şahit oldum, olmuşuzdur galiba. Formula 1 takımları kadar kraldan çok kralcı takım yok galiba. Ya da Rosberg yap bi delikanlılık, milyonların gönlünü fethet. Takımdan mı kovacaklar, sana takım mı yok. Bunun tek bir özrü olabilir, o da şu birkaç yarış içinde böyle bir durum tekrar yaşandığında ödeşmeleri! Suçluya da bir şans daha verelim. Red Bull'a neden değinmediğime gelirsek; orda hem Vettel bariz suçlu hem de RBR'nin birçok sebebi var takım emirleri uygulamak için. Webber emekli olduktan sonra yüzde 99 kitap yazacaktır, bugünkü açıklamalarından sonra daha bir merak eder oldum bu kitabı. Malezya takım emirlerinin miladı oldu sanki. Allah aşkına bugün Team Sky bile bugün takım emirleri uygulamadı.



Vergne yine ne yapıp edip puan aldı. Bottas Vergne'in hemen ensesindeydi. Gutierrez yine pek iyi gözükmedi. Tek pilotla lansman yapıp, geçen seneki iyi araçlarının üzerine kaşınan McLaren, Sauber ve Williams'ın araçlarından yararlanarak kendini bir anda en hızlı 5. takım olarak bulan Force India ise çok iyi gözüktüğü hafta sonunu bijon tabancasıyla yerle bir etti. Bize çok tarihi pit-stoplar izlettiler. Sıralama kuru zeminde olsaydı ne yaparlardı sorusu da cumartesi günü akılları baya meşgul etti. Ve Jules Bianchi. Hamilton ve Vettel'den bu yana içimiz ferahlaya ferahlaya ilk defa bu kadar iyi bir genç pilot izliyoruz. Yanında bir de Glock olsaydı Marussia için efsane olabilirdi, Caterham Kovalainen'i mi çağıracak Jarno Trulli'yi mi çağıracak, bir an önce getirsin birini. Ama işte çok ah aldılar, çok. Schumi'yi de getirseler kar etmez artıkın..




* ''Bu saçmalık'' Alonso'nun Almanya 2010'da Massa ile yaşadığı mücadelede telsizden sözlediği sözler.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder