4 Ekim 2010 Pazartesi

Rekabetler, Taraf Tutmak

İlk yazı dediğim gibi biraz karman çorman olmuş. Özellikle de bazı takımları sevme, sevmeme konularıyla ilgili olan kısım. Ferrari-Mclaren, Alonso-Hamilton gibi rekabeti üzerine daha geniş konuşmak istedim. Hepimizin az çok tuttuğu bir taraf var, zaten -bence- tüm sporlarda olduğu gibi motorsporlarında da takım/sporcu tutmadan o spora ilginizi uzun süre devam ettiremezsiniz. Ben f1 izlerken Hamilton-Alonso veya Mclaren-Ferrari gibi sert sürtüşmelere şahsen pek rastlamadım. Ta ki bu sezonun başlarından itibaren internetteki f1 siteleriyle ilgilenene kadar. Haberlerin altına yazılan yorumlar bazen beni oldukça şaşırtıyordu bazen de arkadaşların işin teknik boyutuyla ile ilgili yazdıklarını merakla okuyordum. Gerçi bahsettiğim türden pek iyi niyet beslemeyen yorumlara internetteki futbol veya siyaset haberlerinin altında sık sık görüyordum ama bir f1severin bu tür yorumlar yapmasını/yapabileceğini pek düşünmemiştim.



Bu dallanıp budaklanabilecek bir konu ama kısa ve net söylemem gerekirse Formula 1 izleyicileri olarak bu tür sakıncalı yorumlarda bulunmamalıyız, ki sporun ruhuna aykırı tamamen aykırı bu davranışlar. Buna benzer birçok site kurallarını andıran şeyler yazabiliriz ama sıkıntının sebebine inersek, bence Formula 1'i futbol gibi yorumluyor olmamızdan kaynaklanıyor bu tür şeyler. Oysaki f1, futbol gibi stresli, -en azından bizim için değil- kavgalı, gürültülü bir spor değil. Siz hiç bir yarış öncesi veya sonrası kavga eden, yarış istemediği gibi gittiğinde piste bir yabancı madde fırlatan f1 taraftarı gördünüz mü ? Daha birçok örnekler verebiliriz bunun gibi, bu sporun değerini bilmek lazım özetle. Bir de kendimden örnek vereyim, Mclaren'in hiç iddaalı olmadığı zamanlar bile yarışları takip etmeyi devam ettirmeye çalıştım, bazen sadece kendi takımımızı tutmak yetmeyebilir eğlence açısından. Bu sene mesela özellikle Sutil'e, Williams'a, Glock'a da dikkat kesildim biraz. Williams'ın tekrar başa güreşmesini kim istemez ki ? Sadece ön sıralar değil odak noktası olmamalı, medyanın bulunduğu her işte olduğu gibi -ya da insanın mı diyelim- sanırım arka taraftakiler hep göz ardında kalacak. Başka bir konuya geçmemek için kendimi tutup , Formula 1'in sadece kendi takım veya pilotun değil, gerçekten bu yarışları sevmekle zevk alınabileceğini söyleyip noktayı koyuyorum.




Son olarak söylemek istediklerimin bir de, teknik konularla yeni yeni ilgilendiğim için bu konudaki bilgilerim oldukça kısıtlı. Eskiden yarışları izlerken arka sıralardan kalksalar bile bizim otomobillerin kazanmasına odaklanmışken, şimdi biraz daha gerçekçi bakabiliyorum. (bizim pilotlar pite girdiğinde kızdığım olurdu biraz daha pisttekalıp hızlı turlar atsaydınız diye) Taraf tutma veta tutmama, rekabetlerden bahseden yazılarda sabırsızlıkla 'bir an önce tarafını söyle be adam ' dediğim çok olmuştur özellikle futbol programlarında. Diyeceğim, böyle yapmanın hata olduğunu sonraları anladım. Bazen çok sinirleniyorum yarış dışı gibi durumlarda, o zaman ise yorum yapmamaya, sinirlenmemeye çalışıyorum. Hepimiz biliyoruz ki sinirli olduğumuzda hep istemediğimiz şeyler yapar, söyleriz. Sanılmasın ki, süper bir insanım ama hatalarımızı paylaşırsak belki daha güzel olabilir. Suzuka'ya kadar yeni bir yazı yazmayı düşünüyorum, umarım yazabilirim. Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder